Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2013/3341 E. 2013/10207 K. 20.05.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/3341
KARAR NO : 2013/10207
KARAR TARİHİ : 20.05.2013

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

Davacı, meslek hastalığı sonucu maluliyetinden … manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

K A R A R
Dava nitelikçe; meslek hastalığına bağlı olarak % 12,1 oranında sürekli iş göremezliğe maruz kalan sigortalının manevi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, meslek hastalığının kaçınılmazlık nedenine bağlı olarak ortaya çıktığından bahisle davacının manevi tazminat isteminin kabulüne karar verilmişse de, eksik inceleme ve araştırma ile sonuca gidildiği anlaşılmaktadır.
İşverenin, tazminattan sorumlu tutulması giderek, tazminat miktarının belirlenmesinde; meslek hastalığının tespit tarihinde yürürlükte bulunan İş Kanunun 77. ve iş sağlığı ve güvenliği yönetmeliğinin öngördüğü önlemlerin işyerinde olup olmadığının saptanması ile mümkündür. Bu yön ise, başka bir anlatımla, işverenin kusurlu olup olmadığı, varsa kusur oranı, uzman bilirkişiler tarafından düzenlenecek kusur raporu ile, tespit edileceği yönü tartışmasızdır. Oysa, mahkemece hakimlik mesleğinin gerektirdiği, genel ve hukuki bilgi ile çözümlenmesi mümkün olmayan, özel ve teknik bilgiyi gerektiren konuda bilirkişiye gitmeden, tarafların meslek hastalığının ortaya çıkmasında kaçınılmazlık olgusunun varlığına ilişkin beyanları yeterli görülmek suretiyle bilirkişi yerine geçilerek sorunun çözümlendiği açık-seçiktir.
Yapılacak iş, işçi sağlığı iş güvenliği konularında uzman bilirkişilerden, İş Kanununun 77. maddesi ile yönetmelik hükümleri göz önünde tutularak yöntemince rapor alınmak, alınan raporu mevcut delillerle birlikte değerlendirmek ve buna göre karar vermekten ibarettir.
O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul olunmalı ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine 20/05/2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.