Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2013/3311 E. 2014/3180 K. 25.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/3311
KARAR NO : 2014/3180
KARAR TARİHİ : 25.02.2014

MAHKEMESİ : Balıkesir 1. İş Mahkemesi
TARİHİ : 28/11/2012
NUMARASI : 2012/575-2012/998

Davacı, sigortalılık başlangıç tarihinin 01/03/1978 olduğunun tespitiyle 01/07/2011 tarihinden itibaren yaşlılık aylığına hak kazandığına karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere ve temyiz nedenlerine göre davacının tüm, davalı Kurumun ise aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, davacının Almanya’da rant sigortasına girdiği 01.03.1978 tarihinin ülkemizde sigortalılık başlangıç tarihi olarak kabulü ile 4/1-(a) bendi kapsamında 01.07.2011 tarihinden itibaren yaşlılık aylığına hak kazandığının tespiti ve aylıkların faiziyle ödenmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, 13468696272 T.C kimlik nolu Balıkesir ili, … ilçesi, .. Mah/Köyü nüfusuna kayıtlı Ali ve Şefika’dan olma 29/02/1960 doğumlu davacı S.. K..’ın yurtdışı çalışma başlangıç tarihi olan 01/03/1978 tarihinin yurtiçi çalışma başlangıç tarihi olduğunun tespitine ve yasal şartlar gerçekleştiğinden talep tarihini takip eden 01/07/2011 tarihinden itibaren yaşlılık aylığına hak kazandığının ve 506 sayılı yasanın 116. ve 5510 sayılı yasanın 42. maddeleri uyarınca 3 aylık süre nazara alınarak 01/10/2011 tarihinden itibaren her aylığın ödenme tarihi esas alınarak yasal faiz işletilmek sureti ile davacıya ödenmesi gerektiğinin tespitine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; 29.02.1960 doğumlu olan davacının, Tükiye’de 1994-1999, 2010-2011 yılları arasında toplam 1561 gün 506 sayılı Yasa kapsamında çalışmalarının bulunduğu, 3201 sayılı Yasa’ya göre 01.03.1978- 11.11.1983 tarih aralığındaki 2050 günlük süreyi borçlandığı, 17.06.2011 tarihinde tahsis talebinde bulunduğu anlaşılmakla, dosya içinde davacıya ait Alman hizmet cetveline rastlanmamıştır.
3201 sayılı Kanun’un 17.04.2008 tarih ve 5754 sayılı Kanun ile değişik 5.maddesinin son fıkrasında “Sosyal güvenlik sözleşmesi yapılmış ülkelerdeki hizmetlerini, bu Kanuna göre borçlananların, sözleşme yapılan ülkede ilk defa çalışmaya başladıkları tarih, ilk işe giriş tarihi olarak dikkate alınmaz.” hükmü bulunmakta ise de 02.11.1984 tarihinde imzalanan ve 05.12.1984 tarihli 3241 sayılı Kanunla onaylanıp 01.04.1987 tarihinde yürürlüğe giren ve Anayasa’nın 90.maddesi uyarınca yöntemine göre yürürlüğe girmiş uluslararası sözleşme olarak 3201 sayılı Kanunun 5.maddesinden önce uygulanma önceliğine sahip bulunan 30 Nisan 1964 tarihli Türk Alman Sosyal Güvenlik Sözleşmesine Ek Sözleşmenin 29.maddesinin 4.bendi hükmü uyarınca yurt dışında ilk defa çalışmaya başlanılan tarihin ülkemizde sigortalılık başlangıç tarihi olarak kabul edilmesi gerekmektedir.
Borçlanmanın usul ve esasları 3201 sayılı Kanun ile düzenlenmiş iken yurt dışında ilk defa çalışmaya başlanılan tarihin ülkemizde sigortalılık başlangıç tarihi olarak tespiti ise Türk Alman Sosyal Güvenlik Sözleşmesine Ek Sözleşmenin 29.maddesinin 4.bendi hükmü gereğidir. Her iki hukuki kuralın amacı ve dayanağı farklıdır. Dolayısıyla anılan haklardan herhangi birinden yararlanmak için diğer hakkın kullanılması veya başvuru zorunluluğu yoktur.
Yurt dışında iken fiili (eylemli) çalışması bulunmadığı halde o ülkenin sosyal güvenlik mevzuatına göre yardım niteliğinde ödeme yapılan dönemler ile ev hanımı olarak geçen sürelerin Türk Alman Sosyal Güvenlik Sözleşmesine Ek Sözleşmenin 29.maddesinin 4.bendi anlamında yurt dışında geçen çalışma olarak nitelendirilmesi mümkün olmadığından ülkemizde sigortalılık başlangıç tarihi olarak kabul edilmesi mümkün değildir.
Somut olayda; davacının yaşlılık aylığı şartlarının 23.5.2002 tarih ve 4759 sayılı Yasa’nın 3. maddesi ile değişik 506 sayılı Yasa’nın geçici 81/C madde hükümlerine göre belirlenmesinin gerekmesi karşısında; 01.07.2011 tarihinden geçerli olmak üzere yaşlılık aylığı bağlanmasına hak kazandığının tesbitine şeklindeki karar doğru olmamıştır.
Çünkü; tahsis tarihi itibari ile 15 yıl sigortalılığı çoktan dolduran davacının, 3600 gün prim ödeme gün şartını 25.05.2011 tarihinde ve 50 yaş şartını da 29.02.2010 tarihinde tamamladığı, buna göre 506 sayılı Kanunun Geçici 81/C-b-bd maddesi uyarınca 58 yaşını doldurmuş olması şartıyla yaşlılık aylığına hak kazanacağı anlaşılmaktadır.17.06.2011 tarihli tahsis talep tarihinde davacı 51 yaşındadır.O halde davacının yaşlılık aylığı talebi reddolunmalıdır.
Davacının sigortalılık başlangıç tarihinin tespiti yönündeki talebi için ise davacıya ait Alman hizmet cetveli getirtilerek yukarıdaki açıklamalar ışığı altında değerlendirme yapılarak sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz eden taraflardan davacıya yükletilmesine, 25.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.