YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/3186
KARAR NO : 2014/3978
KARAR TARİHİ : 06.03.2014
MAHKEMESİ : Mersin 3. İş Mahkemesi
TARİHİ : 26/12/2012
NUMARASI : 2012/355-2012/108
Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 02/10/1987-30/09/1989 tarihleri arasında çalıştığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi .. tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Dava, davacının 2.1.1987-30.9.1989 tarihleri arasında davalı işverene ait iş yerinde hizmet akdine dayalı geçen ve Kuruma bildirilmeyen çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davalı tarafından davacı adına düzenlenmiş 2.1.1987 tarihli işe giriş bildirgesinin bulunduğu ve 2.1.1987-31.7.1987 tarihleri arasında geçen çalışmalarının Kuruma bildirildiği, 1987/1,2. döneme ait bordroların bulunduğu, başkaca Kuruma verilmiş bordro bulunmadığı, komşu işyeri tanığı hususunda zabıta tahkikatı yaptırıldığı ancak komşu işyerlerinin birden fazla el değiştirmesi nedeni ile işyeri tespitinin mümkün olmadığının bildirildiği, bordro tanığı F.. Ç.. beyanından, davacının bir kısım çalışmalarının doğrulandığı anlaşılmaktadır.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa’nın 79/10. maddesinde bu tür hizmet tespiti davalarının kanıtlanması yönünden özel bir yöntem öngörülmemiştir. Kimi ayrık durumlar dışında resmi belge ve yazılı delillerin bulunması sigortalı sayılması gereken sürelerin saptanmasında güçlü delil olmaları itibariyle sonuca etkili olurlar. Ne var ki bu tür kanıtların bulunmaması halinde somut bilgilere dayanması inandırıcı olmaları koşuluyla bordro tanıkları veya iş ilişkisini bilen komşu işyeri çalışanları gibi kişilerin bilgileri ve bunları destekleyen diğer tanıklarla dahi sonuca gitmek mümkündür.
Somut olaya gelince; mahkemece açıklanan şekilde fiili çalışmanın varlığı yeterince araştırılmadan, uyuşmazlık konusu döneme ait verilen bordrolarda ismi bulunan tanık F.. Ç.. beyanına itibar edilmeyerek, davacının davalı yanında geçen bir kısım çalışmalarının Kurum kayıtlarında gözükmesine rağmen bordro tanığı Murat A…ın gerçeği yansıtmayan beyanına ve zabıta tahkikatına dayanılarak davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Yapılacak iş, davalı işyerinin döşeme atölyesi olduğu anlaşılmakla, davalı ile aynı işi yapan işyerlerinin SGK ilgili il müdürlüğünden, gerekirse zabıta, vergi dairesi ve meslek odası aracılığı ve muhtarlık marifetiyle işyerine o tarihte komşu olan diğer işyerlerinde uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu iş yeri çalışanlarının; yoksa işyeri sahipleri araştırılıp tespit edilerek, çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak tanık beyanları arasındaki çelişkiyi gidermek ve davacının işe giriş ve çıkış sürelerini net belirlemek ve gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde 506 sayılı Yasanın 2,6,9 ve 79/10 maddeleri gereğince kanıtladıktan sonra sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 06/032014 gününde oy birliği ile karar verildi.