YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/3173
KARAR NO : 2014/3525
KARAR TARİHİ : 03.03.2014
MAHKEMESİ : Batman İş Mahkemesi
TARİHİ : 13/03/2012
NUMARASI : 2007/463-2012/322
Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitiyle, işçilik alacaklarının tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalılardan Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı Kurumun aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, davacının 01.09.1993-24.04.2006 tarihleri arasında davalılara ait işyerlerinde geçen ve Kuruma bildirilmeyen sigortalı çalışmalarının tespiti ile bir takım işçilik alacaklarının davalılardan tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile hükümde yazılı şekilde karar verilmiş ise de bu sonuca eksik araştırma ve inceleme ile gidilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa’nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa’nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay’ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır.Çalışma olgusu her türlü delille ispat edilebilirse de çalışmanın konusu niteliği başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davalı A.. Tarım Ürünleri San. ve Tic. AŞ tarafından, davacı adına 01.10.1997 tarihli işe giriş bildirgesinin verildiği, davacının 01.10.1997-31.12.1997 tarihleri arasında davalı A..Tarım Ürünleri San. ve Tic. AŞ unvanlı işyerinden; 17.06.2005-24.04.2006 tarihleri arasında davalı A..-G.. Yapı Tur. San. ve Tic. Ltd. Şti. unvanlı işyerinden çalışmasının bildirildiği, davacının dava dışı İ…Koll. Şirketinde 12.07.1999-31.08.1999 tarihleri arasında hizmeti bildirilmesine rağmen bu çalışmasının dışlanması gerektiğinin hüküm kurulurken dikkate alınmadığı, davalı işyerlerinin hangi tarihlerde kanun kapsamına alındığının araştırılmadığı, davalı işyerlerinin dönem bordrolarının getirtilmediği, dinlenen tanıkların yerleşik Yargıtay içtihatlarında belirtilen tanık niteliğinde olmadığı ve buna göre mahkemece karar altına alınan şekilde çalışmanın kanıtlanamadığı anlaşılmaktadır.
Yapılacak iş, davalı işyerlerinin ikisinin de hangi tarihlerde kanun kapsamına alındıklarını davalı Kurumdan sormak, davacıya davalıların hangi işyerlerinde çalıştığını, ne iş yaptığını açıklatmak, davalı işyerlerinin ihtilaflı döneme ilişkin dönem bordrolarını getirtmek, dönem bordolarında kayıtlı ve tarafsız tanıklar saptanarak bunların bilgilerine başvurmak, bilgilerine başvurulan tanıkların hizmet cetvellerini Kurumdan istemek, Sosyal Güvenlik Kurumu, zabıta, maliye, meslek odası aracılığı ve muhtarlık marifetiyle işyerine o tarihte komşu olan diğer işyerlerinde uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu işyeri çalışanları; yoksa işyeri sahipleri araştırılıp tespit edilerek çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak, davacının dava dışı işyerinde geçen çalışmasını dışlayarak ve gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde ortaya koyduktan sonra sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA 03.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.