Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2013/2804 E. 2014/4318 K. 10.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/2804
KARAR NO : 2014/4318
KARAR TARİHİ : 10.03.2014

MAHKEMESİ : Yozgat İş Mahkemesi
TARİHİ : 13/12/2012
NUMARASI : 2010/422-2012/939

Davacı, davalılardan Kurum tarafından ödenmeyen aylıkların faiziyle tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici nedenlere göre davalı Kurum vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, davacının Kurum tarafından ödenmeyen ölüm aylıklarına işlemiş olan faiz alacağının tespiti ve davalı Kurum’dan tahsili istemine ilişkindir.
Mahkeme tarafından davanın kabulü ile 12.919,63 TL faiz alacağının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
506 sayılı Yasa’nın 116. maddesi ile 5510 sayılı Yasa’nın 42. maddesi “Kurum, sigortalı ve hak sahiplerine bağlanacak gelir, aylık veya toptan ödemeleri, gerekli belgelerin ve incelemelerin tamamlandığı tarihten en geç üç ay içinde hesap ve tespit ederek sonuçlarını yazı ile bildirir.” hükmünü içermektedir.
B.K.nun 113. maddesine göre yazılı saklı durumlar hariç olmak üzere asıl borç ifa veya başka bir suretle sona erdiği takdirde kural olarak diğer fer’i haklar da sona erer. Ancak BK 113/2 de bu kuralın faiz yönünden ayrık durumunu düzenlemiştir. Anılan maddeye göre; “talep hakkı saklı tutulan fer’i haklar (faiz hakkı gibi), asıl borç sona ermiş olsa bile sona ermez”.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden; Yozgat Asliye (İş) Hukuk Mahkemesi’nin 2008/731 E-1037 K sayılı dosyasında Mahkeme tarafından“ davanın kabulü ile davacının murisi olan Şükrü A…’ın ölüm tarihini takip eden aybaşı olan 01/07/2002 tarihinden itibaren ölüm aylığı alması gerektiğinin tespitine” şeklinde hükmün kurulduğu ve kurulan hükmün Dairemizin 15/12/2009 tarih ve 2008/20377-2009/16346 E.K. sayılı onama ilamı ile kesinleştiği, davacı vekilinin 22/07/2010 tarihli ihtirazî kaydı içeren dilekçe ile Kurum’a müracaatta bulunduğu, 15/09/2010 tarihinde işbu davanın açıldığı, Kurum tarafından 22/03/2012 tarih ve 3.810.618 sayılı yazı cevabı ile “……. Bağ-Kur no lu müteveffa sigortalısı Şükrü A…’ın dosyasının hak sahibi H.. A..’ a ölüm aylığı başlangıç tarihi olan 01/07/2002 tarihinden itibaren 12.919,63 TL faiz hesabı yapıldığı”nın bildirildiği, Kurum tarafından hesaplanan bu faiz tutarının 25/07/2002 tarihinden 25/12/2011 tarihine kadar her ay için ayrı ayrı hesaplanmak suretiyle tespit olunduğu anlaşılmaktadır.
Her dava açıldığı tarihteki koşullar göz önünde bulundurularak açılacağından 15/09/2010 tarihinde açılan davada, dava tarihinden sonra işleyecek olan faizlerin hesaba dahil edilmek suretiyle yapılan faiz hesabının esas alınarak yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 10/03/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.