Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2013/2508 E. 2013/6052 K. 28.03.2013 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/2508
KARAR NO : 2013/6052
KARAR TARİHİ : 28.03.2013

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

Davacı, davalı kurumun iş kazasına ilişkin tahkikatı geciktirmesi nedeniyle hak arama özgürlüğünün engellendiğini Avrupa İnsan Hakları sözleşmesinin 6. Maddesindeki adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini ve manevi değerlerinin zarar gördüğünü belirterek 100.000.00 TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R
Davacı, davalı SGK’nun iş kazasına ilişkin tahkikatı geciktirmesi nedeniyle hak arama özgürlüğünün engellendiğini, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 6. maddesindeki adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini ve manevi değerlerinin zarar gördüğünü belirterek 100.000,00.- TL manevi tazminatın davalı SGK’ndan tahsilini talep etmiştir.
Mahkemece, istemin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Uyuşmazlık, görevli yargı yolunun belirlenmesi noktasında toplanmaktadır.
6100 sayılı HMK’nın 114/1-b maddesine göre “yargı yolunun caiz olması” dava şartı olup mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir.
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe girmiş olup Yasa’nın 101.maddesine göre, bu Kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde, bu Kanun hükümlerinin uygulanmasıyla ilgili ortaya çıkan uyuşmazlıklar iş mahkemelerinde görülür.
5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun 1.maddesine göre “İş Kanununa göre işçi sayılan kimselerle (o kanunun değiştirilen ikinci maddesinin Ç, D ve E fıkralarında istisna edilen işlerde çalışanlar hariç) işveren veya işveren vekilleri arasında iş akdinden veya iş Kanununa dayanan her türlü hak iddialarından doğan hukuk uyuşmazlıklarının çözülmesi ile görevli olarak lüzum görülen yerlerde iş mahkemeleri kurulur.”
2577 sayılı İYUK’un 2/1-b bendine göre ” İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları ” idari yargıda görülür.
Somut olayda, davacının, davalı SGK’na yönelttiği manevi tazminat davasının “hizmet kusuruna” dayalı olması ve davalı SGK’nun 2577 sayılı İYUK’un 2.maddesinde belirtilen “idare” niteliğinde olması nedeniyle, SGK aleyhine açılan davanın İYUK’un 2/1-b bendine göre “tam yargı davası” olarak İdare Mahkemelerinde görülmesi gerekir. Şu durumda davalı SGK hakkındaki dava 2577 sayılı yasanın 2. maddesi uyarınca adli yargının görevi dışında kaldığından yargı yolu bakımından dilekçenin reddine karar vermek gerekirken, işin esasının incelenmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
0 halde,davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 28.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.