Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2013/24 E. 2014/1227 K. 27.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/24
KARAR NO : 2014/1227
KARAR TARİHİ : 27.01.2014

MAHKEMESİ : Bakırköy 10. İş Mahkemesi
TARİHİ : 02/11/2012
NUMARASI : 2009/189-2012/654

Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 05/09/1998-20/01/2009 tarihleri arasında geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ….. tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

Dava, davacının 05/09/1998-20/01/2009 tarihleri arası davalı işveren nezdinde geçen ve Kuruma eksik bildirilen çalışmalırın tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın kısmen kabulü ile davacının 26/09/2003-23/11/2007 tarihleri arası çalıştığının tespitine karar verilmiş ise de, bu sonuca eksik araştırma ve inceleme sonucu varılmıştır.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa’nın 79. ve 5510 sayılı Yasa’nın 86/8. maddeleri gereği bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay’ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir. Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır.Yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları Kurumca tespit edilmeyen sigortalılar, çalışmalarını hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içerisinde mahkemeye başvurarak alacakları ilam ile ispatlayabilirlerse bu çalışmaların Kurumca dikkate alınacağı belirtilmiştir. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı, kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli, daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır. Çalışma olgusu her türlü delille ispat edilebilirse de çalışmanın konusu, niteliği, başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları ya da komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacı adına 05/09/1998 ve 23/11/2007 tarihli işe giriş bildirgelerinin davalı tarafından Kuruma verildiği, 05/09/1998 tarihli bildirgenin davacı tarafından imzalandığı, diğer 23/11/2007 tarihli bildirgenin ise internet yoluyla verildiği, 05/09/1998-26/09/2003 ve 23/11/2007-27/06/2009 tarihleri arası çalışmaların Kuruma bildirildiği, davacının 2003 ve öncesine yönelik haklarını aldığına dair taraflar arasında ibraname düzenlendiği, dönem bordrolarının getirtilmediği, dinlenen tanıkların hizmet döküm cetvellerinin getirtildiği, davacının gösterdiği bordro tanıkları davacının 1998-2009 arası kesintisiz çalıştığını, davalının gösterdiği bordro tanıkları ise, davacının 1998 yılında işe girip 2003 yılında çıktığını, 2007 yılında tekrar çalışmaya başladığını, 2003-2007 yılları arası çalışmadığını belirttikleri, alınan bilirkişi raporunda davacının 2003-2007 yılları arası çalıştığı kanaatinin belirtildiği anlaşılmaktadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacının 2003-2007 yılları arası davalı nezdinde çalışıp çalışmadığı noktasında çıkmaktadır
Somut olayda, tanık beyanları arasında davacının çalışmalarıyla ilgili çelişki bulunduğu, bu çelişkilerin giderilmediği, dönem bordrolarının getirtilip resen tanık tespit edilip dinlenmediği, böylece davacının çalışma olgusunun yeterli ve gerekli bir araştırmayla hiç bir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak sağlıklı bir biçimde belirlenmediği anlaşılmaktadır.
Yapılacak iş; davalıya ait işyerinin uyuşmazlık konusu dönemi kapsayacak şekilde dönem bordrolarını getirtmek, bordro tanıklarını resen tespit edip dinlemek, gerek görüldüğü takdirde Kurumdan sorulmak suretiyle veya zabıta araştırması ile resen tespit edilecek komşu işyerlerinin işverenlerini veya bu işverenlerin resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlarının beyanlarına başvurmak, komşu işyeri tanıklarının çalışma süresini tereddütsüz belirlemek amacıyla gerek görüldüğü takdirde hizmet döküm cetvellerini getirtmek, davanın nitelikçe kamu düzenini ilgilendirdiği nazara alınıp araştırma genişletilerek tüm deliller birlikte değerlendirilip çalışmanın kesintisiz olup olmadığı belirlenerek sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan …… Giysileri San Ve Tic.A.Ş.’ye iadesine, 27/01/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.