Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2013/2280 E. 2014/8558 K. 21.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/2280
KARAR NO : 2014/8558
KARAR TARİHİ : 21.04.2014

MAHKEMESİ : Konya 3. İş Mahkemesi
TARİHİ : 29/11/2012
NUMARASI : 2010/272-2012/593

Davacı, iptal edilen dönemdeki hizmetlerinin geçerli sayılarak tahsis talep tarihini izleyen ay başından itibaren yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

Dava, davacının Kurum tarafından 1479 sayılı Yasa kapsamındaki sigortalılık sürelerinden iptal edilen dönemdeki hizmetlerinin geçerli sayılarak tahsis talep tarihini izleyen ay başından itibaren yaşlılık aylığına hak kazandığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece “davacının davasının kabulü ile, davacının 01/11/2009 tarihinden itibaren 1479 sayılı Kanuna göre yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitine” karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden davacının 01/05/1984 tarihli Bakkal olarak faaliyetinden dolayı vergi kaydına istinaden tescil kaydı yapılmış olup, 1479 sayılı Yasa kapsamında düzenlenmiş Bağ-Kur’a giriş bildirgesinin Kurum kayıtlarına 14/05/1984 tarihinde intikal ettiği, davacının Cihanbeyli Vergi Dairesi’nde 01/05/1984-31/12/1985, 15/01/1989-31/12/1996, 01/01/2007-30/05/2007 tarihleri arasında ve 01/04/2009 tarihinden itibaren devam eden vergi mükellefiyet kaydının olduğu, 14/05/1984-17/06/1987, 18/01/1989-22/07/2005 tarihleri arasında ve 06/10/2009 tarihinden itibaren devam eden oda kaydının ve 06/10/2009 tarihinden itibaren devam eden esnaf sicil kaydının olduğu, 21.12.2009 tarih ve M.A. 207 sayılı kontrol memurluğu raporu ile “M.. Ç.. ‘in Cihanbeyli Esnaf Odası’ndaki kaydının ; 14/05/1984-17/06/1987 olarak kabul edilmesi gerektiği, ………. tarihi ile 22/07/2005 Odaya 2. girişi ile ilgili Yönetim Kurulu Kararının olmaması nedeniyle bu sürenin dikkate alınmaması gerektiği, 30/10/2009 tarihinde girişi ve oda sekreterliğin beyanına istinaden halen devam etmekte olduğunun kabul edilmesi gerektiği”nin belirtildiği, davacının 07/10/2009 tarih ve 230188 varide no lu tahsis talebinin Kurum’un 18/01/2010 tarih ve 334671500 sayılı yazısı ile “31/12/2009 tarihi itibariyle 12 yıl 03 ay hizmetinin olması” nedeniyle reddedildiği, Kurum tarafından kabul edilen zorunlu Bağ-Kur sigortalılık sürelerinin Kurum işlemi öncesi 01/05/1984-17/06/1987, 15/01/1989-01/01/2007, 01/01/2007-30/05/2007, 01/06/2007-30/09/2008 (“Değişen Süre” notu eklenmiş), tarihleri arasında ve 01/04/2009 tarihinden itibaren devam eden sigortalılık şeklinde iken toplam Bağ-kur hizmet süresinin 23 yıl 04 ay 29 gün olduğu , Kurum işlemi sonrasında ise 17/06/1987-15/01/1989, 31/12/1996- 01/01/2007, 30/05/2007- 01/04/2009 tarihleri arasında vergi, oda kaydı, sicil kaydı ve düzenli ödemesi olmadığından 1479 sayılı Yasa kapsamında hizmet verilemediğinin davacıya bildirildiği ve netice olarak hizmet süresinin tahsis talebi itibariyle 12 yıl 03 ay olarak belirlendiği, Kurum’un 10/01/2011 tarih ve 225517 sayılı yazısı ile belirtilen ve iptal edilen sürelerin 1479 sayılı Yasa kapsamında hizmet süresi olarak kabul edilmesi halinde 07/10/2009 tarihli tahsis talebine göre 25 yıl 05 ay 6 gün hizmeti, 1 yıl 8 ay askerlik hizmet süresi olmak üzere toplam 27 yıl 1 ay 6 gün hizmetinin olacağı ve bu hizmet süresine karşılık sigortalının 1.350,58 TL prim borcunun olacağı, prim borcu olması nedeniyle de yaşlılık aylığına hak kazanamayacağının belirtildiği, sigortalının yapmış olduğu ödemelerin 17/08/1990-03/04/2009 tarihleri arasında olup bir kısım prim borcunu icra takibi neticesi ödediği, bir kısım prim borcunu af yasalarından yararlanmak suretiyle ödediği, icra dosyası ile takip edilen primlerin hangi dönemin sigortalılığını karşıladığının net olarak belirlenmediği, yargılama esnasında alınan bilirkişi raporunun dosyaya sunulduğu anlaşılmaktadır.
Somut olayda; davacı dava dilekçesi ile hem bir kısım sigortalılık hizmetlerinin iptaline yönelik Kurum işleminin iptalini hem de yaşlılık aylığına hak kazandığının tespitini istemiştir. Sigortalılığa ilişkin tespit hükmü kurulmadan yazılı şekilde yaşlılık aylığına hak kazandığına dair hüküm kurulması usule ve yasaya aykırıdır.
Yapılacak iş; 1479 sayılı Yasa kapsamında Bağ-kur sigortalılık sürelerinin Kurum tarafından kabul edilen ve edilmeyen kısımlarını araştırmak, gerçekten bu süreler içerisinde sigortalı olup olmadığını tespit etmek, net olarak sigortalılık sürelerini belirledikten sonra yaşlılık aylığına hak kazanıp kazanmadığını tartışarak sonuca gitmekten ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 21/04/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.