Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2013/22672 E. 2014/17771 K. 18.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/22672
KARAR NO : 2014/17771
KARAR TARİHİ : 18.09.2014

MAHKEMESİ : Bulancak Asliye Hukuk İş Mahkemesi
TARİHİ : 26/06/2013
NUMARASI : 2010/44-2013/383

Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin ksımen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davacı ve davalılardan Kurum vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi Ferda Beder tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal gerektirici nedenlere ve temyiz kapsam ve nedenlerine göre davacı vekili ve davalı Kurum vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, davacının 01/07/1988-12/02/1997 tarihleri ile 20/03/2000-31/12/2004 tarihleri arasında davalı işyerinde çalıştığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, Davanın kısmen kabulü ile davacının 13/07/2002-31/12/2004 tarihleri arasında 282 gün hizmet akti ve asgari ücretli olarak A.. K..’e ait mobilya imalatı yapan iş yerinde çalıştığının tespitine; Fazlaya ilişkin tespit talebinin reddine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının 15/03/2000 tarihinden yapılan hizmet bildiriminin bulunmadığı, 01/10/1992 tarihinde MEB B.. Ç.. Eğitim Merkezinde çalışmaya başladığına dair işe giriş bildirgesinin bulunduğu, davacının 07/09/1999-14/03/2000 tarihleri arasında 24126 sayılı dava dışı Fatoğlu işyerinden bildiriminin yapıldığı, 01/09/2000- 20/04/2001 tarihleri arasında 28446 sayılı dava dışı davalının oğlu U..K..’e ait işyerinden bildiriminin yapıldığı, işyeri adresinin C.. g.. cd. No:1.. olduğu, 13/07/2002- 28/02/2003 tarihleri arasında 11004513 sayılı davalıya ait işyerinden bildiriminin yapıldığı, 14/12/2003-15/03/2004 tarihleri arasında 28446 sayılı işyerinden bildiriminin yapıldığı davalı işverenin sonradan bu işyerini oğlu U.. K.. devraldığı, işe giriş bildirgesinde davalıya ait işyeri olarak göründüğü ve adresinin ballıca mah. barış sk no:24 olduğu, bordrolarda dava dışı U..K..’in adının geçtiği, 01/04/2004 tarihinden itibaren davalıya ait işyerinden bildiriminin yapıldığı, dönem bordrolarının bulunduğu ancak ücret bordrolarının olmadığı, tanık beyanlarının alındığı anlaşılmaktadır.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa’nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa’nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliğinin kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay’ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır.
Çalışma olusu her türlü delille ispat kazanabilirse de çalışmanın konusu niteliği başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır.
Somut olayda, 01/07/1988-12/02/1997 tarihleri arasındaki dönem yönünden davacının talebinin reddine karar verilmesi doğru ise de 20/03/2000-31/12/2004 tarihleri arasındaki dönem yönünden davacının davalı işverene ve davalının oğlu U.. K..’e ait işyerilerinden kesintili şekilde bildirimlerinin yapıldığı ve davalı işveren ile oğlu U.. K.. arasında organik bağ bulunduğu anlaşılmaktadır.
Yapılacak iş, 20/03/2000-31/12/2004 tarihleri arasındaki dönem yönünden davalı işveren ile oğlu U.. K.. arasında organik bağ bulunduğunu göz önünde bulundurarak delilleri toplamak ve sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Kabule göre de; kısmen kabul kararı verilmesine rağmen kendisini vekil ile temsil ettiren Kurum yararına vekalet ücretine hükmedilmemiş olması ve 13/07/2002-31/12/2004 tarihleri arasında bildirilmeyen süre 297 gün olmasına rağmen hükümde 282 gün olarak belirtilmesi hatalı olmuştur.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacı vekili ile davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edenlerden davacıya iadesine, 18/09/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.