Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2013/2265 E. 2014/5104 K. 17.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/2265
KARAR NO : 2014/5104
KARAR TARİHİ : 17.03.2014

MAHKEMESİ : Mersin 3. İş Mahkemesi
TARİHİ : 13/11/2012
NUMARASI : 2012/225-2012/4

Davacı, davalılardan işverenlere ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

Dava, davacının davalılara ait işyerinde 01/02/2003 ile 15/11/2010 tarihleri arasında geçen çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddi ile hükümde yazılı şekilde karar verilmiş ise de bu sonuca eksik araştırma ve inceleme ile gidilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa’nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa’nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay’ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır.
Çalışma olgusu her türlü delil ile ispat edilebilirse de çalışmanın konusu niteliği, başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır.

-/-

-2-
ESAS NO : 2013/2265
KARAR NO : 2014/5104

Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının davalı …… sicil numaralı P..D.. Tasarım İnş.Tic.San.Ltd.Şti nezdinde geçen çalışmalarına ilişkin olarak; 13/04/2006 tarihli işe giriş bildirgesinin Kurum’a verildiği, bu işyerinin 01/03/2005- 01/05/2006 tarihleri arasında Kanun kapsamında olup 2006/8.ayına kadar Kurum’a dönem bordrosu vermeye devam ettiği, davalı S.. Spor Tesisleri ünvanlı işyeri nezdinde geçen çalışmalarına ilişkin olarak; 30/01/2007 tarihli işe giriş bildirgesinin Kurum kayıtlarına intikal ettiği, işyerinin 24/01/2007-28/05/2008 tarihleri arasında 506 sayılı Yasa kapsamında olup getirtilen 2007/1- 2008/5 dönem bordrolarında davacıya ait sigortalı kaydının yer aldığı, davalı 1066372 sicil no lu P..D..Tasarım İnş.Ltd.Şti. nezdinde geçen çalışmalarına ilişkin olarak; 07/06/2008 tarihli işe giriş bildirgesinin Kurum’a verildiği, 01/04/2008 tarihinden itibaren de işyerinin 506 sayılı Yasa kapsamında olup dosyaya sunulan 2008/6-7. aylarına ait dönem bordrolarında davacıya ait sigortalı kaydının yer aldığı, davacıya ait hizmet cetvelinde ihtilaflı dönem içerisinde davalı bu üç işyeri tarafından 13/04/2006-01/07/2006 tarihleri arasında 79 gün, 30/01/2007-28/05/2008 tarihleri arasında 454 gün, 07/06/2008-31/07/2008 tarihleri arasında 39 gün olmak üzere kısmî ve fasılalı olarak hizmet bildiriminde bulunulduğu, yapılan zabıta araştırması neticesi M.. P.. tarafından davacı Mehmet E..’nin 01/02/2003-15/11/2010 tarihleri arasında aralıklı olarak bahçe düzenleme işlerinde çalıştığının belirtilmiş olduğu hususunun 26/07/2011 tarihinde tutanağa bağlandığı, Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün 05/05/2012 tarih ve 5944 sayılı yazısı ile P.. D… Tasarım İnş.Tic.San.Ltd.Şti’nin 08/03/1990 tarihinde ticari faaliyetine başlayıp şirket müdürlerinin Murat ve Özlem P.. olduğunun ve 05/05/2012 tarih ve 5943 sayılı yazısı ile de S…Spor Tesisi İşletmeciliği İnşaat ve Ticaret Limited Şirketi’nin 30/12/2001 tarihinde P.. Lmt.Şti ile birleşmesi nedeniyle ticari kaydının terkin edildiğinin bildirildiği, çalıştığı iddia olunan taşınmaza 17/11/2000- 01/02/2011 tarihleri arasında G.. P.. ve G.. Ö..’ün malik olduğu, davacı vekili tarafından 2005, 2009 ve 2010 yıllarına ait davacının davalılar işyerinde çalıştığına ilişkin olarak muhtelif işyerlerinin bahçeleri için alınan malzemelerin davacıya teslim edildiğine dair makbuzlar ile Sulama Birliği’ne ödenen bahçeye ait tarımsal sulama faturaları örnekleri, elektrik fatura örneklerinin dosyaya ibraz edilmiş olduğu, duruşmada davacı tanıklarının dinlendiği, bilirkişi raporunun dosyaya sunulduğu anlaşılmaktadır.
Somut olayda yazılı belgeler bulunduğu, kısmî bildirimlerin yapılmış olduğu hususu göz ardı edilerek eksik inceleme ve araştırma ile sonuca gidilmesi hatalı olmuştur.
Yapılacak iş, davacıya davalılardan hangisinin yanında çalıştığı, ücret karşılığında çalışıp çalışmadığını açıklatıp buna göre davalıların bordrolarında kayıtlı ve tarafsız tanıklar saptanarak bunların bilgilerine başvurmak, dinlenen bordro tanıklarının çalışma süresini tereddütsüz belirlemek amacıyla gerek görüldüğü takdirde hizmet döküm cetvellerini getirtmek, bordrolarda adı geçen kişilerin adreslerinin tespit edilememesi veya beyanları ile yetinilmediği takdirde, Sosyal Güvenlik Kurumu, zabıta, maliye, meslek odası aracılığı ve muhtarlık marifetiyle işyerine o tarihte komşu olan diğer işyerlerinde uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu işyeri çalışanları; yoksa işyeri sahipleri araştırılıp tespit edilerek çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak, davanın nitelikçe kamu düzenini ilgilendirdiği nazara alınıp araştırma genişletilerek tüm deliller birlikte değerlendirilip sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 17/03/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.