Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2013/22623 E. 2014/17020 K. 11.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/22623
KARAR NO : 2014/17020
KARAR TARİHİ : 11.09.2014

MAHKEMESİ : Uşak 2. İş Mahkemesi
TARİHİ : 07/11/2013
NUMARASI : 2013/249-2013/137

Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 06/11/2008-05/04/2010 tarihleri arasında geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalılar vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı Kurumun ve davalı belediyenin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine,
2- Dava, davacının 6.11.2008 ile 5.4.2010 tarihleri arasında davalı Belediyede bekçi olarak geçen ve Kuruma bildirilmeyen sigortalı çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulü ile davacının 6.11.2008 ile 5.4.2010 tarihleri arasında belediyeye ait taşocağında bekçi olarak çalıştığına karar verilmiş ise de bu sonuca eksik araştırma ve inceleme ile gidilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasanın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa’nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay’ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davalı Belediyece davacı adına işe giriş bildirgesinin verilmediği ve hizmet bildiriminde bulunulmadığı, harcama pusulası adı altında 2009/8,9,12. ayları ve 2010/1. ayında davacıya belediye tarafından ödeme yapıldığı, davalı belediyeye ait 2008 ile 2010 tarihleri arasında dönem bordrolarının dosya arasına alındığı, dinlenilen bordro tanıklarının davacının çalışmasını doğruladığı anlaşılmaktadır.
Davacının çalışmalarının geçtiğini ileri sürdüğü işyeri Belediye olup bir kamu kuruluşudur. Bu nedenle, davalı işyerinde resmi kayıtlara dayanılması ve ücretlerin yazılı belge ile ödenmesi esastır. Nitekim, davacının bazı aylara ilişkin çalışmalarının harcama pusulası düzenlenerek resmi kayıtlara intikal ettirildiği de tartışmasızdır. Bunun dışında davacının, kayıtlarda gözükmeyen çalışmalarının hangi nedenle bildirim dışı kaldığı gereğince ve yeterince araştırma konusu yapılmamıştır. Davacının ücretsiz çalışması hayatın olağan akışına aykırı, kamu kuruluşundaki çalışmaların resmi kayıtlara geçirilmesi ve ücret ödemelerinin belgelere dayandırılması asıl olduğuna göre davacının tespitine karar verilen dönemde resmi kayıtların olmadığı tarihlerde ücretini nasıl aldığı hususu araştırılmadan, tanık sözlerine dayalı olarak çalışmanın kanıtlandığının kabul edilmesi doğru görülmemiştir.
Yapılacak iş, davacı adına davalı belediye tarafından 2009/8,9,12. ayları ile 2010/1. ayında ücret ödemesi bulunduğundan diğer dönemler yönünden öncelikle davacının ücret bordrolarında gözüken yazılı belge ile ortaya koyulmuş çalışmalarını tespit etmek, davalı Belediyenin muhasebecisi, müdürleri, Belediye başkanları dinlenerek davacının ücretini nasıl aldığını ortaya koymak, davacıdan bu tarihler arasında ücret ödendiğini kanıtlayan belge olup olmadığını sormak, varsa mahkemeye sunması için süre vermek, kamu kuruluşlarında geçen çalışmanın yazılı belge ile kanıtlanması asıl olduğundan ancak ücretin başkaca şekilde ödendiği fiili, somut olarak ortaya koyulduğu, resmi kayıtlara geçmeyen ücret ödemesinin gerekçesi ile açıklanması halinde, ücret bordrolarının olmadığı dönemleri de kabul etmek, gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde ortaya koyduktan sonra sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan İ.. B..’na iadesine, 11/09/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.