YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/2259
KARAR NO : 2014/2283
KARAR TARİHİ : 13.02.2014
MAHKEMESİ : Ankara 10. İş Mahkemesi
TARİHİ : 12/12/2012
NUMARASI : 2010/497-2012/1211
Davacı, 29/04/2008-31/08/2008 tarihleri arasındaki fiili çalışmasının sigortalı çalışma olduğunun tespitine, Kurum kayıtlarının düzeltilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Dava, davacının Avukat avukatlık bürosunda 29.04.2008-31.08.2008 tarihleri arasında işyerinde geçen ancak Kurum kontrol memuru raporu doğrultusunda iptaline karar verilen sigortalı çalışmalarının tespiti ve kurum işleminin iptaline ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulü ile davacının davalı SGK tarafından iptal edilen 2008 yılına ait 4-5-6-7-8. aylara ilişkin çalışmalarının geçerli olduğunun tespitine karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa’nın 2. ve 6. maddelerinde açıkça belirlendiği üzere, sigortalılığın oluşumu yönünden çalışma olgusunun varlığı zorunludur. Eylemli veya gerçek biçimde çalışmanın varlığı saptanmadıkça, hizmet akdine dayanılarak dahi sigortalılıktan söz edilemez. Ayrıca Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinde de fiilen çalışmadığı veya sigortalılık taşımadığı halde gerçek dışı bildirime dayalı olarak yersiz yapıldığı anlaşılan tescil işlemlerinin iptal olacağı belirtilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının 27.04.1993 doğumlu olduğu, S. T. 1131226 s.s. nolu avukatlık bürosu mahiyetinde işyerinden 28.04.2008 tarihinde davacı adına işe girdiğine dair bildirimde bulunulduğu, dönem bordrolarından 2008 yılının 4, 5, 6, 7, 8. aylarına dair 8 gün üzerinden primlerin yatırıldığı, 30.6.2009 tarihli Kontrol Memuru Raporunda S. T. işyeri adresi olarak verdiği yerin ev olarak kullanıldığı, davacı ve S. T. arasında akrabalık olduğu, davacının okul müdürü ile yapılan görüşmede hizmet bildiriminde bulunulan dönemde devamsızlığının olmadığı, işyerinin ve işyerinden yapılan bildirimlerin iptali gerektiğinin belirtildiği anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlık, davacının, davalı işyerinde geçen ve Kuruma bildirilen sigortalı çalışmalarının 506 sayılı Yasa’nın 2 ve 6. maddelerine göre eylemli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Somut olayda, mahkemece, davacının 2008/4-5-6-7-8. ayları arasında S. T. işyerinde geçen çalışmalarının eylemli olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de 506 sayılı Yasa’nın 130.maddesine göre aksi kanıtlanana kadar geçerli olan kontrol memuru raporundaki tespitlerin doğru olmadığını kanıtlayacak yazılı belgenin olması gerekir. Ayrıca davacının çalıştığını iddia ettiği tarihte 15 yaşında olması, öğrenci olması ve 5510 sayılı yasanın 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe girecek olması Kontrol Memuru Raporunun doğruluğunu güçlendirmektedir. Her ne kadar davacı kısmi süreli çalıştığını iddia etmekte ise de iddia edilen çalışma hayatın olağan akışına aykırıdır. Davacı avukatlık bürosunda çalıştığını iddia etmekteyse de iddiada bulunduğu dönem için işverenine gelen tebligatı alması gerekir. Avukatlık bürosu olduğuna göre komşu işyerlerinin olması, bunların resmi belgelerle tespit edilerek davacıyı tanıyıp tanımadıklarının araştırılması, S. T. avukatlık ruhsatının dosya arasına alınması ve davacının okul kaydı ile devamsızlık durumunun araştırılması gerekir. Dosyada delil olarak davacı tarafından sunulan çalıştığını iddia ettiği dönem için eylemli çalışmayı kanıtlayacak yazılı belge bulunmamaktadır.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulduğunda;yeterli inceleme ve araştırma yapılmadan davanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 13.02.2014 gününde oy birliği ile karar verildi.