Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2013/2252 E. 2014/2396 K. 17.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/2252
KARAR NO : 2014/2396
KARAR TARİHİ : 17.02.2014

MAHKEMESİ : Ankara 10. İş Mahkemesi
TARİHİ : 16/01/2013
NUMARASI : 2012/853-2013/8

Davacı, annelikte geçen sürelerini borçlanma hakkı olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

K A R A R

Dava, davacının 5510 sayılı Kanunun 41/1-a maddesi gereğince Almanya’da 17/05/1979- 03/09/1991 tarihlerinde yaptığı doğumlar nedeniyle doğuma dayalı borçlanma yapabileceğinin tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece istemin kabulüne karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden davacının Almanya’da 7.2.1979-20.7.1989 tarihleri arasında ev hanımı olarak geçen sürelerini 2006 yılında bağ-kur kapsamında borçlanarak ödediği, Türkiye’de ilk defa 1.11.2008 tarihinden itibaren SSK kapsamında çalışmaya başladığı, 17.5.1979 ve 3.9.1991 tarihlerinde Almanya’da doğum yaptığı anlaşılmaktadır.
5510 sayılı Yasa’nın “sigortalıların borçlanabileceği süreler” başlıklı 41/1-a maddesinde, bu kanuna göre sigortalı sayılanların; Kanunları gereği verilen ücretli doğum ya da analık izni süreleri ile 4.maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki sigortalı kadının, iki defaya mahsus olmak üzere doğum tarihinden sonra iki yıllık süreyi geçmemek kaydıyla hizmet akdine istinaden işyerinde çalışmaması ve çocuğunun yaşaması şartıyla talepte bulunulan süreleri, kendilerinin veya hak sahiplerinin yazılı talepte bulunmaları ve talep tarihinde 82.maddeye göre belirlenen prime esas günlük kazanç alt ve üst sınırları arasında olmak üzere, kendilerince belirlenerek günlük kazancın % 32’si üzerinden hesaplanacak primlerini borcun tebliği tarihinden itibaren bir ay içinde ödemeleri şartı ile borçlandırılarak, borçlandırılan sürelerin sigortalılıklarına sayılacağı bildirilmiştir.
5510 sayılı Kanunun 41/1, a düzenlemesinde, “a” bendinin ilk kısmında yer verilen borçlanma imkanı, çalışırken ücretsiz doğum ya da analık izni kullanılan sürelere ilişkindir ki bu doğal olarak daha önce sigortalı olmayı gerektirir. Aynı bendin ikinci kısmındaki borçlanma imkanı ise doğrudan ve sadece 4/1, a kapsamındaki sigortalı kadına tanınmış ve borçlanacağı süre doğum tarihinden sonra iki yıllık süreyi geçmemek kaydıyla hizmet akdine istinaden işyerinde çalışmayacağı süre olarak tanımlanmıştır. Dolayısıyla bu imkandan yararlanabilmek için de, geçmişte hizmet akdine dayalı olarak zorunlu sigortalılık tescilinin yapılmış olması gerekli sayılmalıdır.
Somut olayda davacının her iki doğumdan önce yasanın öngördüğü şekilde Türkiye’de ya da yurtdışında sigortalılığı bulunmadığı görülmektedir.
Hal böyle olunca mahkemece davanın reddi yerine borçlanmanın kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 17.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.