Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2013/22454 E. 2014/6517 K. 01.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/22454
KARAR NO : 2014/6517
KARAR TARİHİ : 01.04.2014

MAHKEMESİ : Çanakkale İş Mahkemesi
TARİHİ : 28/12/2012
NUMARASI : 2006/18-2012/299

Davacılar murisinin iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalılardan Y.Balıkçılık Ltd. Şti., H.. Ö.., E.. Ç.., M.. Ç.., E.. Ö.., Şuayip Çiftçi, M.. E.. ve B.. Ö.. Mirasçıları N.. T.. vs. vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi Bülent M. Ş. tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere kararın dayandığı gerektirici sebeplere, temyizin kapsamına ve temyiz nedenlerine göre, davalı M.. Ç.. ve arkadaşları vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava, iş kazası sonucu ölüm nedeniyle hak sahiplerinin maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Yargılama sırasında davacı dava dilekçesini ıslah ile davacı anne ve baba bakımından maddi tazminat miktarını artırmış ve ayrıca dava dilekçesinde maddi tazminat istemi bulunmayan davacılar Fatih ve H.. Ö.. bakımından da maddi tazminat isteminde bulunmuştur.
Mahkemece, manevi tazminat istemine ilişkin olarak açılmış bir dava olmadığı halde, ıslah dilekçesindeki manevi tazminat istemi dikkate alınarak, manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmesi yanlıştır. HMK’nun 176. ve devam maddelerinde düzenlenmiş olan ıslah müessesesi, mahkemeye yöneltilmesi gereken tek taraflı ve açık bir irade beyanı ile tarafların dilekçelerinde belirttikleri vakıaları, dava konusunu veya istem sonucunun değiştirebilmesi imkânını sağlamaktadır. Usule ilişkin işlemlerin tamamen ya da kısmen ıslahı mümkündür. Ancak, her iki durumda da usulüne uygun açılmış bir davanın bulunması şarttır. Başka bir anlatımla ıslah, açılmış bir davada taraflarca yapılmış usule ilişkin işlemlere yönelik olarak yapılmalıdır. Bu bağlamda, yargılaması devam eden bir dava içinde ıslah ile ikinci bir davanın açılması olanağı bulunmamaktadır. Davacı isterse dava dilekçesini tamamen ıslah ederek dava konusunu değiştirebilirse de, yeni dava konusu önceki dava konusunun yerine geçer ve yine tek bir dava söz konusu olur. Öte yandan harca tabi davalarda her dava açılırken davalıdan başvurma harcı ile nispi harca tabi davalarda nispi karar ve ilam harcının dörtte biri peşin olarak alınır. Gerekli harçlar alındıktan sonra dava dilekçesi esas defterine kaydedilir ve dava, dava dilekçesinin esas defterine kayıt edildiği tarihte açılmış sayılır. İnceleme konusu olan bu olayda davacılar Fatih ve H.. Ö.. bakımından maddi tazminat istemli dilekçenin nispi harç yatırılmak suretiyle mahkemeye verildiği ve ancak başvuru harcının yatırılmadığı anlaşılmaktadır. Dilekçenin bu haliyle bir ek dava dilekçesi olarak kabulü dahi mümkün değildir.
Islahta dava konusu olmayan bir istemin dava kapsamına alınması mümkün değildir. Bu nedenle “davacılar Fatih ve H.. Ö.. bakımından da ayrıca dava açma hakkı saklı kalmak üzere maddi tazminata ilişkin ıslah isteminin reddine” şeklinde karar verilmesi gerekirken, davacı H.. Ö..’nın maddi tazminat isteminin kısmen kabulüne, davacı F.. Ö..’ın maddi tazminat isteminin esastan reddine karar verilmek suretiyle söz konusu ıslaha değer verilmesi doğru bulunmamıştır.
Mahkemece, yukarda belirtilen maddi ve hukuksal olgular gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalılar M.. Ç.. ve arkadaşları vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 01.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.