Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2013/22452 E. 2014/3556 K. 03.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/22452
KARAR NO : 2014/3556
KARAR TARİHİ : 03.03.2014

MAHKEMESİ : Zonguldak 3. İş Mahkemesi
TARİHİ : 24/10/2013
NUMARASI : 2006/406-2013/516

Davacılar, murisinin iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

K A R A R

Dava; 25.11.2005 tarihindeki iş kazasında yaşamını yitiren sigortalının hak sahiplerinin(Anne,Baba ve Kardeş) manevi zararlarının giderilmesi istemlerine ilişkindir.
Mahkemece, davacı anne ve baba için 10.000,00’er TL, davacı kardeş için ise 7.000,00TL manevi tazminatın tahsiline karar verilmiştir.
Dosya kapsamındaki kayıt ve belgelerden,davaya konu zararlandırıcı olayın Kurum tarafından iş kazası olarak kabul edildiği,anılan olaya dair yapılan ceza soruşturması neticesinde kusuru bulunanların (Satılmış Ç…, Mustafa T.. ve Ç.. A..) cezalandırılması talepli olarak kamu davası açıldığı, açılan bu davanın yargılaması neticesinde kusurlu bulunan sanıklar Satılmış Ç.., Mustafa T.. ve Ç.. A..’nin mahkumiyetine karar verildiği, yargılama sırasında alınan 26.03.2007 tarihli kusur raporunda sanıklar Satılmış Ç.., Mustafa T.. ve Ç.. A..’nin yanında kazazede işci Emrah .E..nin de kusurunun bulunduğunun belirtildiği, işbu davada ayrıca kusur raporu alınmadığı, Kurumun(SGK’nın) açtığı rücuen tazminat davasında alınan 12.05.2012 tarihli rapor ile yetinildiği, bu raporda ise 25.11.2005 tarihli iş kazasında tüm kusurun işveren davalı Ç.. A..’de olduğunun açıklandığı, Kurumun açtığı rücuen tazminat davası yargılaması neticesinde verilen 15.11.2012 tarihli hükmün Yargıtay 10.Hukuk Dairesinin 13.09.2013 tarih 2013/2254 Esas-2013/16162 Karar sayılı kararı ile bozulduğu, ilgili bozma ilamında “Mahkemece hükme dayanak yapılan kusur raporunda kusurun tamamının işverene ait olduğu belirtilmiş ise de ceza davasında alınan kusur raporunda kazalı sigortalıya da kusur verildiği gözetildiğinde raporlar arasında çelişkinin yeniden alınacak rapor ile giderilmesi gerektiği”nin açıklandığı anlaşılmıştır.
İnsan yaşamının kutsallığı çevresinde işveren, iş yerinde işçilerin sağlığını ve iş güvenliğini sağlamak için gerekli olanı yapmak ve bu husustaki şartları sağlamak ve araçları noksansız bulundurmakla yükümlü olduğu İş Kanununun 73.maddesinin açık buyruğudur.
Bunun yanında iş kazası iddiasına dayanan manevi tazminat davalarında hüküm altına alınacak tazminat miktarlarına etkisi bakımından tarafların kusurunun aidiyeti ve oranının hiçbir kuşkuya yer açmayacak biçimde ortaya konulması gerekir.
Somut olayda, hükme esas alınan ve rücuen tazminat davası yargılaması sırasında alındığı anlaşılan 12.05.2012 tarihli rapor ile ceza yargılaması sırasında alınan 26.03.2007 tarihli kusur raporu arasında aynı olaya ilişkin farklı değerlendirmelerinin yapıldığı ortadadır. Oysaki tazminat davalarında kusurun aidiyeti ve dağılımı yukarıda da açıklandığı üzere hiç bir tereddüt kalmayacak şekilde tespit olunmalıdır. Hal böyle olunca Mahkemece yukarıda belirtilen kusur raporları arasındaki çelişki giderilmeden eksik araştırma neticeye varılması usul ve yasaya aykırı olmuştur.
Yapılacak iş; ceza davasında alınan kusur raporu ile rücuen tazminat davasında alınan kusur raporu arasındaki çelişkinin giderilmesi noktasında yine işçi sağlığı-iş güvenliği konularında uzman ehil bilirkişi kuruluna konuyu yeniden inceletmek ve tüm delilleri bir arada değerlendirip sonuca göre karar vermekten ibarettir.
O halde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozmanın niteliğine göre tarafların sair itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde temyiz eden taraflara iadesine, 03.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.