Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2013/22346 E. 2014/19061 K. 30.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/22346
KARAR NO : 2014/19061
KARAR TARİHİ : 30.09.2014

MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 17. İş Mahkemesi
TARİHİ : 23/05/2013
NUMARASI : 2013/689-2013/169

Davacı, yurtdışı işe başlangıç tarihinin 28/09/1976 olduğu göz önünde bulundurularak 2829 sayılı Yasa’ya tabi olmadan yalnız SSK’dan 01/12/2010 tarihi itibariyle aylık bağlanmasına, bağlanacak aylıkların yasal faiziyle birlikte ödenmesine, yaptığı yurtdışı borçlanmasında fazla ödenen 3924 günün karşılığı olan miktarın yasal faiziyle birlikte iadesine, ödenen aylıklar nedeniyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R
Dava, yurtdışı işe başlangıç tarihinin 28.09.1976 olduğu gözönünde bulundurularak 2829 sayılı yasa tabi olmadan yalnız SSK’dan 01.12.2010 tarihi itibariyle aylık bağlanması ve mahrum kalınan aylıkların faizleriyle ödenmesi, yaptığı yurtdışı borçlanmasında fazla ödenen 3924 günün karşılığı olan miktarın kendisine ödenmesi gerektiği tarihten itibaren işleyecek yasal faiziyle geri iadesi ve Kurum’ca ödenen yaşlılık aylığının kesilmesi sonucu çıkarılan yersiz aylık borcuna ilişkin Kurum işleminin iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının 01.10.1960 doğumlu olduğu, 26.08.2010-15.09.2010 tarihleri arasında 5510 sayılı yasanın 4/a kapsamında geçen 21 günlük çalışmasının bulunduğu, 3201 sayılı yasaya göre 17.09.2010 tarihinde yurtdışı çalışmaları için Kurum’dan borçlanma talebinde bulunduğu, yurtdışında 1981-2004 ve 2004-2007 tarihleri arasında geçen toplam 8924 günlük çalışmalarını 506 sayılı yasa kapsamında borçlandığı ve bedelini 24.11.2010 da ödediği, Kurum’ca davacıya toplam 8945 gün üzerinden 24.11.2010 tarihli tahsis talebine istinaden 0.12.2010 tarihi itibariyle yaşlılık aylığı bağlandığı; ancak Kurum’ca davacının 21.03.2008-11.02.2011 tarih aralığındaki vergi kaydı nedeniyle aslında 01.10.2008 tarihi itibariyle Bağ-Kur sigortalısı olan davacıya yersiz aylık bağlandığı bildirilerek 01.12.2010-23.05.2012 tarih aralığı için 17.967,75TL boç çıkarıldığı,Kurum’ca 01.10.2008-24.11.2010 arası Bağ-Kur sigortalısı sayılan davacıya prim borcunun ödettirildiği, davacının ibraz ettiği belgeden ise davacının vergi kaydının 01.01.2006-21.03.2008 tarih aralığında olduğu anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlık, davacının yurtdışı hizmet borçlanmasına ait sürelerin 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununa göre hangi sigortalılık haline göre geçmiş sayılacağının belirlenmesi noktasında toplanmaktadır.
3201 sayılı Yurt Dışında Bulunan Türk Vatandaşlarının Yurt Dışında Geçen Sürelerinin Sosyal Güvenlikleri Bakımından Değerlendirilmesi Hakkında Kanun’un 5.maddesine 17.04.2008 tarih ve 5754 sayılı Kanun’un 79.maddesi ile eklenen (yürürlük tarihi 08.05.2008) 4.fıkraya göre “Yurtdışı hizmet borçlanmasına ait süreler 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununa göre hangi sigortalılık haline göre geçmiş sayılacağının belirlenmesinde; Türkiye’de sigortalılıkları varsa borçlanma talep tarihindeki en son sigortalılık haline göre, sigortalılıkları yoksa aynı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında geçmiş sigortalılık süresi olarak kabul edilir.”
5510 sayılı yasanın geçici 8.maddesi “Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (4) numaralı alt bendi hariç diğer alt bentlerine göre sigortalılık niteliği taşıdıkları halde bu Kanunun yürürlük tarihine kadar kayıt ve tescillerini yaptırmayanların sigortalılık hak ve yükümlülüğü bu Kanunun yürürlük tarihinden itibaren başlar. Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (4) numaralı alt bendine göre sigortalı sayılanların hak ve yükümlülüğü ise 7 nci maddenin birinci fıkrasının (b) bendine göre başlar.” hükmünü içermektedir.
Somut olayda, davacının vergi kayıt sürelerinin taraflar arasında çelişkili olduğu anlaşılmakla, sonuca doğrudan etkili olacak bu çelişki giderilmeden yazılı şekilde verilen karar usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Yapılacak iş; davacının vergi kayıt süreleri netleştirilerek, davacının iddia ettiği gibi vergi kaydı 01.01.2006-21.03.2008 arası ise 5510 sayılı Yasa’nın geçici 8.maddesine göre geçmişe dönük Bağ-Kur sigortalısı olamayacağı gözetilerek, aksi halde ise yani vergi kaydı 21.03.2008-11.02.2011 tarih aralığında ise Kurum’ca kabul edildiği gibi 01.10.2008 tarihi itibariyle Bağ-Kur sigortalısı olacağından, borçlanmanın hangi sigortalılık dalına yapılacağı gözönünde bulundurularak karar vermekten ibarettir.
O halde davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 30/09/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.