Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2013/22279 E. 2014/27547 K. 18.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/22279
KARAR NO : 2014/27547
KARAR TARİHİ : 18.12.2014

MAHKEMESİ : Bakırköy 10. İş Mahkemesi
TARİHİ : 16/09/2013
NUMARASI : 2011/615-2013/675

Davacı, Kurum tarafından tahakkuk edilen idari para cezası ile prim borcunun ve fer’ilerinin iptaline, ihtirazi kayıtla ödenen 21.000.00.-TL.’nin yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

1.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici nedenlere göre davalı Kurumun aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine,
2.Dava, davacı Ö. İnşaat Yapı Malz. Gıda San. ve Tic.Ltd.Şti hakkında düzenlenen idari para cezası ile Kurumun resen tahakkuk ettirdiği prim borcunun ve fer’ilerinden davacı şirketin sorumlu olmadığının tespiti ile ihtirazi kayıtla ödenmiş bulunan 21.000,00 TL nin yasal faiziyle birlikte iadesi (istirdatı) istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulü ile davacı hakkında tanzim edilen idari para cezası ile prim borcunun ve ferilerinin davacıya ait olmadığının tespiti ile ödenmiş bulunan 21,000 TL bedelin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, Kuruma yapılan ihbar üzerine düzenlenen 26.10.2009 tarih ve 217 sayılı kontrol rapor içeriğine göre Yarımburgaz Mah. Cumhuriyet Caddesi No: … Küçükçekmece adresinde bulunan işyerinde yapılan denetim esnasında Kuruma bildirilmesi gereken “M.. A.., M.. E.., M.. P.., A.. C..” isimli 4 çalışana rastlandığı, bu kişilerin bu işyerinde 2 yıldır çalıştıkları belirtilerek rapor ekinde yer alan “İşyeri Durum Tespit Tutanağında” imzaları alınmıştır.
Kurum, kontrol raporunda isimleri geçen kişilerin beyanlarına itibar ederek başkaca bir araştırma yapmaksızın bu kişilerin davacı Ö. İnşaat Yapı Malz. Gıda San. ve Tic.Ltd.Şti’nin sigortalıları olduğunu kabul ederek adı geçen kişilerin sigortalı işe giriş bildirgelerini (SİGB) ve aylık prim ve hizmet belgelerini (APHB) 1 ay içinde düzenlemesi için davacıya tebliğde bulunmuş ancak gereği yerine getirilmeyince bu belgeler resen düzenlenerek prim, gecikme cezası/zammı toplamı olan 7397,01 TL’nin ödenmesi talep edilmiştir.
Öte yandan, davacı şirketin sigortalı işe giriş bildirgelerini (SİGB) ve aylık prim ve hizmet belgelerini (APHB) süresinde vermediği gerekçesiyle idari para cezası düzenlenmiş olup davacı şirketin Kuruma yaptığı tirazı reddedilmiştir. Davacının İstanbul 4.İdare Mahkemesinde idari para cezasının iptali istemiyle açtığı dava 27.07.2011 tarih ve 2010/995 Esas–2011/1541 Karar sayılı karar ile reddedilmiş olup dosyanın kesinleştiğine dair bir bilgi bulunmamaktadır.
Uyuşmazlık, 5510 sayılı Kanun’un 86/6 maddesine göre Kurumun denetim görevlilerince fiilen çalıştıkları tespit edilen “M.. A.., M.. E.., M.. P.., A.. C..” isimli kişilerin işvereninin kim olduğu ve bunun sonucuna göre davacı şirketin bu gerekçe ile tanzim edilen idari para cezası ile prim borcundan ve fer’ilerinden sorumlu olup olmadığı ve ihtirazi kayıtla ödenen tutarın istirdatının mümkün olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Uyuşmazlığın niteliğine göre eldeki davanın idari para cezası ile resen tahakkuk ettirilen prim ve gecikme zammı olmak üzere iki yönü bulunmaktadır.
Öncelikle idari para cezası ile Kurumun resen tahakkuk ettirdiği prim ve gecikme zammının hukuksal dayanakları ve uyuşmazlığın çözümünde uygulanacak yöntem ve yasa hükümleri birbirinden farklı olup, mahkemece sağlıklı bir yargılama yapılarak hüküm kurulabilmesi için hukuki dayanakları birbirinden farklı bu alacak türlerinin miktarlarının dava dilekçesinde açıkça ve ayrı ayrı belirtilmesinde zorunluluk bulunmaktadır. Oysa ki davacı taraf istirdat talebini herhangi bir ayrım yapmaksızın dile getirmiş olup mahkemece her bir isteğin miktarı açıklattırılarak sonuca gidilmesi gerekirken yazılı biçimde hüküm kurulması da doğru değildir.
a) Davacı idari para cezasından sorumlu olmadığını ve ödenen tutarın istirdatını talep etmektedir.
Davacının İstanbul 4.İdare Mahkemesinde idari para cezasının iptali istemiyle açtığı dava reddedilmiş olup henüz kesinleşmemiştir.
İdari para cezasının yersiz ödeme kapsamında iadesi için kesinleşmiş bir mahkeme kararı ile tamamen veya kısmen iptali zorunlu olup İstanbul 4.İdare Mahkemesinde görülen 2010/995 Esas–2011/1541 Karar sayılı kararın kesinleşip kesinleşmediği araştırılmadan, henüz kesinleşmediği belirlenir ise kesinleşmesi bekletici mesele yapılmadan sonuca gidilmesi doğru değildir.
Öte yandan Kurumdan idari para cezasının ödeme tarihi ve miktarının da açıkça sorulmadığı anlaşılmaktadır.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın, idari para cezasının ödeme tarihi ve miktarı açıkça sorulmadan ve idari para cezasının iptaline ilişkin İstanbul 4.İdare Mahkemesinin 2010/995 Esas–2011/1541 Karar sayılı kararının kesinleşip kesinleşmediği sorulmadan eksik araştırma ve inceleme sonucunda yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
b) Kurumun resen prim tahakkuku işlemi 5510 sayılı Kanun’un 86.maddesinin 6.bendine dayalıdır. Bu madde kapsamında açılacak davalar 1 aylık hakdüşürücü süreye tabidir.
Kurumun resen tahakkuk ettirdiği prim ve gecikme zammının işverene tebliğine dair 09.02.2011 tarih ve 2413758 sayılı yazının işverene tebliğ tarihi, işverenin süresinde itirazı olup olmadığı, itiraz üzerine verilen komsyon kararı ve tebliğ tarihi Kurumdan sorularak davanın süresinde açılıp açılmadığı sorulmadan, davacının prim ve gecikme zammını ödeme tarihi ve miktarı Kurumdan açıkça sorulmadan eksik araştırma ve inceleme sonucunda yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
3.5502 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu Kanunu’nun 36.maddesine göre davalı Kurum harçtan muaf olduğu halde bakiye karar ve ilam harcının davalı Kurumdan tahsiline karar verilmesi ve davacının peşin yatırdığı harcın yargılama giderlerine dahil edilerek davalı Kurumdan tahsiline karar verilmesi de usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 18/12/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.