YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/22219
KARAR NO : 2014/2178
KARAR TARİHİ : 13.02.2014
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 5. İş Mahkemesi
TARİHİ : 07/10/2013
NUMARASI : 2013/703-2013/494
Davacı, davalılardan işverenlere ait işyerinde 10/07/2001-20/03/2010 tarihleri arası geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R
Dava, davacının 01/08/2003-20/03/2010 tarihleri arasında davalı işverenlere ait minibüs iş yerinde şoför olarak geçen ve Kuruma bildirilmeyen sigortalı çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş ise de bu sonuca eksik araştırma ve inceleme ile gidilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının dava konusu edilen dönem içinde davalı veya dava dışı başka bir işyerinden hizmet bildiriminin yapılmadığı, davalı işverenler adına işyeri kaydının bulunmadığı, dönem ve ücret bordrolarının olmadığı, davacı ve davalı tanık beyanlarının alındığı, tanık beyanları arasında çelişki bulunduğu, davacının davalıya ait aracı kullanırken almış olduğu bazı trafik cezalarının bulunduğu ve davalı işverenler vekili tarafından da davacı dışında başka kişilerin dava konusu aracı kullanırlarken aldıkları para cezalarına ilişkin tutanak ve vergi alındılarının sunulduğu anlaşılmaktadır.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa’nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa’nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay’ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Somut olayda, davacı dışında başka kişilerin de dava konusu aracı kullanırlarken aldıkları para cezalarının bulunduğunun anlaşılmasına göre dava konusu araçta dava konusu edilen dönem içinde davacı dışında çalışan başka şoförlerin de olup olmadığı, çalışmanın ne şekilde yapıldığı, dönüşümlü şekilde mi yoksa farklı zamanlarda mı çalışmalarının olduğu, davacının çalışmalarının sürekli mi kesintili mi olduğu konusunda yeterince araştırma yapılmadan ve davacının davalılara ait minibüste çalıştığını iddia ettiği hatta çalışan kişilerin beyanları alınmadan, aynı hatta çalıştığını belirten tanıkların çalışmaları konusunda bir tespit yapılmadan eksik inceleme ve araştırma ile sonuca gidilmesi doğru olmamıştır.
Yapılacak iş, dava konusu araçta dava konusu edilen dönem içinde davacı dışında çalışan başka şoförlerin de olup olmadığı, çalışmanın ne şekilde yapıldığı, dönüşümlü şekilde mi yoksa farklı zamanlarda mı çalışmalarının olduğu, davacının çalışmalarının sürekli mi kesintili mi olduğu hususlarını tespit etmek, davacının çalışmalarının kesintili olduğunun anlaşılması halinde davacının davalı işyerinden hiç bildiriminin yapılmamış olmasını göz önünde bulundurarak hak düşürücü süre yönünden değerlendirme yapmak, davalılara ait minibüsün çalıştığı hatta çalışan şoför ve araç sahipleri tespit edilerek çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak ve gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde ortaya koyduktan sonra davacının çalışmasının sürekli çalışma olduğu anlaşılırsa sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalılar vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalılardan G.. A.. ve N.. İ..’e iadesine13/02/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.