Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2013/22202 E. 2014/16704 K. 08.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/22202
KARAR NO : 2014/16704
KARAR TARİHİ : 08.09.2014

MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 11. İş Mahkemesi
TARİHİ : 10/10/2013
NUMARASI : 2011/1072-2013/376

Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 19/04/1972-19/05/1972 tarihleri arasında geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalılardan kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R
Dava, davacının, davalı olan kardeşi E.. A..’a ait iş yerinde 19/04/1972-19/05/1972 tarihleri arasında geçen ve Kuruma bildirilmeyen sigortalı çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne, davacının, davalıya ait işyerinde 19/04/1972-19/05/1972 tarihleri arasında 30 gün süre ile günlük 18,00 TL ücret ile çalıştığının tespitine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davalı işveren tarafından davacının 19/04/1972 tarihinde işe başladığına dair işe giriş bildirgesinin 16/05/1972 tarihinde davalı Kuruma ibraz edildiği, ancak davacı adına çalıştığını iddia ettiği döneme ilişkin prim bordrosuna rastlanmadığı, davalıya ait işyerinin 19/04/1972 tarihinde 506 sayılı Kanun kapsamına alındığı, 25/04/1972 tarihinde çıkarıldığı; vergi kaydı araştırmalarından 1973-1987 yılları ile 1998-2007 yılları arasında gelir vergisi mükellefi olduğu tespit edilmiş, davacının hizmet cetveline göre ilk sigorta prim ödemesinin 06/09/2011 tarihinde başka bir işyeri tarafından yapıldığı, dolayısı ile talep edilen dönem yönünden çakışmanın oluşmadığı belirlenmiştir. Mahkemesince dinlenen davacı tanığı Ş.. D.., davacı ve davalının kuzeni olduğunu, davalının işyerini 1972 yılında açtığını, kazma -kürek sapı satışı alanında faaliyet gösterdiğini, davacının da o dönemde bir süre ağabeyi olan davalının yanında çalıştığını, davacının kaç ay çalıştığını hatırlamadığını bildirmiş; diğer davacı tanığı R.. E.. da tarafların kuzeni olduğunu, davalının 1969 yılında işyeri açtığını, kardeşi olan davacının da yanında çalıştığını beyan etmiştir. Mahkeme tarafından kolluk marifeti ile komşu işyeri araştırması yaptırılmadığı, dinlenen tanıkların davacının çalışmasının hizmet aktine dayalı bir çalışma olup olmadığı hususunda açık ifadelerinin de bulunmadığı anlaşılmıştır.
Somut olayda, davalı işverenin davacının ağabeyi olduğunun anlaşılmasına göre bir kişinin kendi kardeşini sigortasız çalıştırması hayatın olağan akışına aykırı olup, dosya kapsamında yapılan araştırmanın da davanın kabulü için yeterli olmadığı açıktır.
Yapılacak iş, davacının, varsa göstereceği delilleri etraflı şekilde toplayarak değerlendirmek, davalı işverene ait işyerinin açık adresi de belirtilerek, ilgili SGK İl Müdürlüğünden ve Belediye Başkanlığından gerekirse zabıta marifetiyle işyerine o tarihte komşu olan diğer işyerlerinde bildirge tarihinde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu işyeri çalışanlarının; yoksa işyeri sahiplerinin hem ilgili Kurumlar nezdindeki kayıtları üzerinde hem de mahallinde titizlikle araştırılıp tespit edilerek çalışmanın niteliği, alınan ücret hususları ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak, inandırıcı bilgilere dayalı şekilde 506 sayılı Yasa’nın 2, 6, 9 ve 79/10. maddeleri gereğince kanıtladıktan sonra sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 08/09/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.