Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2013/22198 E. 2014/2653 K. 20.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/22198
KARAR NO : 2014/2653
KARAR TARİHİ : 20.02.2014

MAHKEMESİ : Ankara 18. İş Mahkemesi
TARİHİ : 25/10/2013
NUMARASI : 2012/676-2013/716

Davacı, yurtdışında işe giriş tarihinin Türkiye’de sigorta başlangıcı olduğunun tespitiyle aksi yöndeki Kurum işleminin iptaline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

Dava, davacının Almanya’da rant sigortasına girdiği 14.05.1977 tarihinin ülkemizde sigortalılık başlangıç tarihi olarak tespiti ile yurt dışı borçlanmasına konu sürenin 5510 sayılı Kanun’un 4/1-(a) bendi kapsamında kabulü istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davacının 4/1-(a) bendi kapsamında borçlanma hakkı bulunduğunun tespitine ve 14.05.1977 tarihinin sigortalılık başlangıç tarihi olarak tespitine, diğer taleplerin reddine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının 01.05.1995 tarihinden itibaren (Pflichtbeiträge für Pflegetätigkeit-Bakıcılık işlevi yüzünden ödenen zorunlu primler) Almanya’da eylemli çalışmasının bulunduğu, 14.05.1977-30.04.1988 tarihleri arasında gebelik/analık koruması ve çocuk bakımı nedeniyle sigorta kapsamına alındığı ve bu dönemde eylemli çalışmasının bulunmadığı, 01.01.2011-31.12.2011 tarihleri arasında işsizlik yardımı aldığı, 01.04.2010 dan itibaren oğluna baktığı için bakım yardımı aldığı, 30.12.2011 tarihinde yurt dışı borçlanma talebinde bulunduğu, Kurumun borçlanmayı 4/1-(b) kapsamında kabul ettiği ve Türkiye’de 24.09.2011-27.09.2011 tarihleri arasında 4/1-(a) kapsamında sigortalılığı bulunmakta ise de çalıştığı dönemde yurt dışından işsizlik yardımı aldığı gerekçesiyle Türkiyedeki çalışmayı kabul etmediği, 24.03.1959 doğumlu davacının Türk vatandaşlığını muhafaza ettiği, yurda giriş-çıkış kayıtlarına göre 19.09.2011-28.09.2011 tarihleri arasında Türkiye’de bulunduğu anlaşılmaktadır.
Yurt dışından işsizlik yardımı alınması Türkiye’de eylemli çalışmaya engel değildir. İlgili ülke mevzuatının işsizlik yardımını ikamet koşuluna bağlı tuttuğu hallerde, sigortalının Türkiye’de çalışması bu yardımın geri alınması için bir neden olarak öngörülmüş olsa dahi bu durum Türkiye’deki gerçek ve eylemli çalışmanın geçersizliği sonucunu doğurmaz. Somut olayda, davacının Türkiye’de 24.09.2011-27.09.2011 tarihleri arasında 4/1-(a) kapsamında sigortalılığı bulunmakta olup bu çalışmanın gerçek olmadığına dair bir Kurum tespiti veya başkaca delil bulunmadığına ve davacının yurda giriş-çıkış kayıtlarına göre 19.09.2011-28.09.2011 tarihleri arasında Türkiye’de bulunduğuna göre mahkemece 4/1-(a) bendi kapsamındaki çalışmaya değer verilerek bu bent kapsamında borçlanma hakkı bulunduğunun tespitine karar verilmesi doğrudur.
Uyuşmazlık, yurt dışı sigortalılık başlangıç tespitine dair davada, davacının hukuki yararı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
Türkiye Cumhuriyeti ile Almanya Federal Cumhuriyeti Arasında Sosyal Güvenlik Sözleşmesi’nin 29/4 maddesine göre “Bir kimsenin Türk sigortasına girişinden önce bir Alman rant sigortasına girmiş bulunması halinde, Alman Rant Sigortasına girişi, Türk Sigortasına giriş olarak kabul edilir.” Bir kimsenin ülkemizdeki çalışmasından kaynaklanan sigortalılık başlangıç tarihi yurt dışında çalışmaya başladığı tarihten önce ise Sözleşmenin 29/4 maddesi uygulanmaz.
Somut olayda, davacının 14.05.1977-30.04.1988 tarihleri arasında gebelik/analık koruması ve çocuk bakımı nedeniyle sigorta kapsamına alındığı ve bu dönemde fiili çalışmasının bulunmadığı, 24.03.1959 doğumlu davacının fiili çalışmasının 18 yaşını ikmal etmesinden sonra 01.05.1995 tarihinde başladığı ve bu tarihin uluslararası sözleşme hükümlerine göre ülkemizde sigortalılık başlangıç tarihi olarak kabulünün mümkün olduğu anlaşılmaktadır.
Öte yandan davacının ülkemizde 5510 sayılı Kanun’un 4/1-(a) bendi kapsamında 24.09.2011-27.09.2011 tarihleri arasında sigortalı çalışması bulunmaktadır ve ülkemizdeki çalışması nedeniyle sigortalılık başlangıç tarihi 24.09.2011 tarihidir. Davacının 7200 gün (20 yıl) borçlanması bulunmakta olup bu sürenin karşılığı olan borçlanma tutarını ödemesi halinde 3201 sayılı Kanun’un 5.maddesine göre geriye gidilmek suretiyle bulunan sigortalılık başlangıç tarihi 24.09.1991 tarihidir. Mahkemece davacının borçlanma bedelini ödeyip ödemediği Kurumdan sorularak ödediği süreyi karşılayan gün sayısı kadar geriye gidilmek suretiyle bulunan tarih, 01.05.1995 tarihi ve öncesi ise hukuki yarar yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerekirken bu yönde herhangi bir inceleme ve araştırma yapılmadan yazılı biçimde istemin kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 20.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.