Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2013/22090 E. 2014/17482 K. 16.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/22090
KARAR NO : 2014/17482
KARAR TARİHİ : 16.09.2014

MAHKEMESİ : Mersin 2. İş Mahkemesi
TARİHİ : 22/05/2013
NUMARASI : 2012/329-2013/355

Davacı, iş kazası sonucu vefat eden Hüseyin Demir’in işvereni olmadığının tespitine, aksi yöndeki Kurum işleminin ve tahakkuk ettirilen primlerin iptaline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermiştir.
Hükmün davalılardan A.. D.. vs. vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R
Davacı 30.04.2012 günlü dava dilekçesinde, davalılar A.. D.. ve arkadaşları murisi olan H.. D..’in Kenya’da ölümü ile sonuçlanan olayda davacı şirketin işveren olarak kabul edilerek prim tahakkukuna ilişkin kurum işleminin iptali ile davacının işveren olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece yargılama sırasında Kurum müfettişi tarafından düzenlenen rapora göre ölenin 5510 sayılı yasanın 4/1-a maddesi gereğince sigortalı olmadığı ve bu nedenle maruz kaldığı kazanın da iş kazası olmadığının belirlendiğinden bahisle konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş ve bu karar süresinde ölen H.. D..’in hak sahibi olan davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
Dava niteliği itibarıyla ölümle sonuçlanan olayın iş kazası olmadığının tespiti istemine ilişkin olup, ölenin hak sahibi olan davalılar olayın iş kazası olduğunu ve davanın reddi gerektiğini savunmuşlardır. Hal böyle olunca davalılardan birinin tek taraflı işleminin davanın konusuz kalması sonucunu doğurmayacağı ortadadır.
Yapılacak iş; dosyadaki delil durumu, davacı şirket ile yurt dışındaki kazanın meydana geldiği işyerinin işvereni olan şirket arasında organik bağ bulunup bulunmadığı da değerlendirilerek, işçinin taraf olmadığı idare mahkemesi kararının işçi bakımından bağlayıcı olmayacağı göz önünde tutularak ve 5510 sayılı yasanın 5/g maddesi de dikkate alınarak davanın esası hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmekten ibarettir.
Mahkemece yukarıda açıklanan maddi ve hukuksal olgular dikkate alınmadan ve özellikle ölenin hak sahiplerinin olayın iş kazası olduğuna ilişkin savunmaları göz ardı edilerek işin esası hakkında karar verilmek yerine yazılı şekilde hüküm kurması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davalı A.. D.. vs vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul olunmalı ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 16/09/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.