Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2013/22055 E. 2014/19914 K. 15.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/22055
KARAR NO : 2014/19914
KARAR TARİHİ : 15.10.2014

MAHKEMESİ : İzmir 9. İş Mahkemesi
TARİHİ : 09/10/2013
NUMARASI : 2012/564-2013/588

Davacı, davalılardan işveren ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine kararverilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan ve temyiz konusu hükme ilişkin dava, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesinde sayılı ve sınırlı olarak gösterilen hallerden hiçbirine uymadığından Yargıtay incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteğin reddine karar verildikten sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

Dava, davacının, davalılar murisi A.. N..’e ait Ga.-Restaurant işyerinde 10.10.1988-10.6.1991 tarihleri arasında aralıksız çalıştığının tesbiti istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir.
Uyuşmazlık işe giriş bildirgesinin verildiği 1.9.1989 tarihinden öncesine ilişkin hizmet tesbiti talebinin hakdüşürücü süreye uğrayıp uğramadığı ve davacının çalışmasının sezonluk olup olmadığı noktasındadır.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının 1.9.1989 tarihinde A.. N.. unvanlı.. sicil nolu iş yerinde işe girdiğine dair imzalı bildirgenin kuruma verildiği, 1.9.1989 tarihinden itibaren 86 gün, 1990/1. dönemde 64 gün, 1990/2. döneminde 15 gün çalışmasının bildirildiği, bordro tanıklarından bir kısmının davacının 1988-1991 yıllarında aralıksız çalıştığını beyan ettikleri anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlığın yasal dayanağı belirgin olarak 506 sayılı Yasanın 79/8. maddesidir. Anılan maddede yönetmelikle tesbit edilen belgeler işveren tarafından verilmeyen sigortalıların çalıştıkları hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içerisinde dava açacakları hükmü öngörülmüştür. Madde de belirtildiği üzere yönetmelikle tesbit edilen belgelerin (işe giriş bildirgesi) verilmesi durumunda 5 yıllık hak düşürücü süreden bahsedilemeyeceği açık- seçiktir.
Gerçekten 506 sayılı Yasa’nın 79/8 maddesi gereği hizmet tesbiti davalarının 5 yıllık hak düşürücü süre içinde açılması gerekir ise de, çalışanın uyuşmazlık konusu dönemde başka bir işverenin işyerinde çalışmadığı, herhangi bir nedenle arada vermediği, yani davalı işyerinde kesintisiz çalıştığı ve bu çalışmaların işe giriş bildirgesi düzenlenerek kısmi şekilde Kuruma bildirildiği hallerde, giriş bildirgesinin verildiği tarihten önceki döneme ilişkin istem yönünden hak düşürücü sürenin geçtiğinden söz edilemez. .Somut olayda, davacının bildirilen çalışma süreleri dikkate alındığında kış aylarındada çalıştığı anlaşılmaktadır. Ayrıca bordro tanıklarından bir kısmı davacının 1988-1991 yıllarında aralıksız olarak çalıştığını doğrulamışlardır.Mahkemece fiili çalışmanın doğrulandığı süreler yönünden davanın kabulü yerine hak düşürücü sürenin dolması nedeniyle ve çalışmanın sezonluk olduğundan daha fazla çalışmanın olmadığının kabulü ile davanın reddine karar verilmesi isabetsiz olmuştur.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmadan yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine
15/10/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.