Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2013/21845 E. 2014/1963 K. 11.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/21845
KARAR NO : 2014/1963
KARAR TARİHİ : 11.02.2014

MAHKEMESİ : Aydın 2. İş Mahkemesi
TARİHİ : 31/05/2013
NUMARASI : 2012/420-2013/106

Davacı, yurtdışında geçen çalışma sürelerini borçlanma talebinin kabulü ile ilk işe giriş tarihinin 18/03/1989 olarak tespitine, bu tarihler arasındaki 4077 günün 4/a sigortalısı olarak tesciline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere ve temyiz nedenlerine göre davalı Kurumun aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2- Dava, davacının Almanya’da geçen çalışma süresini borçlanabileceğinin tespiti ile sigortalılık başlangıç tarihinin 18/03/1989 olarak kabulü ve bu tarihler arasındaki 4077 günün 5510 sayılı Kanun’un 4/1-(a) bendi kapsamında sigortalılık statüsünde geçmiş sayılacağının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulü ile, davacının Türk vatandaşlığında geçen yurt dışındaki hizmet sürelerinin, talep tarihinde Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmak şartı aranmaksızın 3201 sayılı Kanuna göre borçlanma hakkının bulunduğunun tespitine, Sosyal Güvenlik Kurumundaki ilk işe giriş tarihinin 18/03/1989 olarak kabulüne ve bu tarihler arasında emekliliğe yetecek kadar gününün 4/a sigortalısı olarak tespitine, aksi yöndeki kurum işleminin iptaline karar verilmiştir.
5510 sayılı Kanun’un 38.maddesine göre malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarının uygulanmasında dikkate alınacak sigortalılık süresinin başlangıcı; sigortalının, 5417, 6900, 506, 1479, 2925, 2926, 5434 sayılı Kanunlar ile 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun geçici 20 nci maddesi kapsamındaki sandıklara veya 5510 sayılı Kanuna tâbi olarak malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi olarak ilk defa kapsama girdiği tarih olarak kabul edilir. Uluslararası sosyal güvenlik sözleşmeleri hükümleri saklıdır.
Bu Kanunun uygulanmasında 18 yaşından önce malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tâbi olanların sigortalılık süresi, 18 yaşını doldurdukları tarihte başlamış kabul edilir. Bu tarihten önceki süreler için ödenen malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primleri, prim ödeme gün sayılarının hesabına dahil edilir.
3201 sayılı Kanun’un 17/04/2008 tarih ve 5754 sayılı Kanun ile değişik 5.maddesinin son fıkrasında “Sosyal güvenlik sözleşmesi yapılmış ülkelerdeki hizmetlerini, bu Kanuna göre borçlananların, sözleşme yapılan ülkede ilk defa çalışmaya başladıkları tarih, ilk işe giriş tarihi olarak dikkate alınmaz.” hükmü bulunmakta ise de 02/11/1984 tarihinde imzalanan ve 05/12/1984 tarihli 3241 sayılı Kanunla onaylanıp 01/04/1987 tarihinde yürürlüğe giren ve Anayasa’nın 90.maddesi uyarınca yöntemine göre yürürlüğe girmiş uluslararası sözleşme olarak 3201 sayılı Kanunun 5.maddesinden önce uygulanma önceliğine sahip bulunan 30 Nisan 1964 tarihli Türk Alman Sosyal Güvenlik Sözleşmesine Ek Sözleşmenin 29.maddesinin 4.bendi hükmü uyarınca yurtdışında ilk defa çalışmaya başlanılan tarihin ülkemizde sigortalılık başlangıç tarihi olarak kabul edilmesi gerekmektedir.
Türk vatandaşlarının yurt dışında sigortalılığa tabi oldukları ilk tarihin ülkemizde sigortalılık başlangıç tarihi olarak kabul edilebilmesi için sigortalılığın fiili (eylemli) çalışmaya dayanması gerekir.
Yurtdışında iken fiili (eylemli) çalışması bulunmadığı halde o ülkenin sosyal güvenlik mevzuatına göre yardım niteliğinde ödeme yapılan dönemler ile ev hanımı olarak geçen sürelerin ve prim kesintisi yapılmaksızın yurtdışında eğitim süresi olarak geçen sürelerin yurtdışında fiili çalışma nedeniyle sigorta kapsamına girmek olarak nitelendirilmesi mümkün olmadığından ülkemizde sigortalılık başlangıç tarihi olarak kabul edilmesi mümkün değildir.
Öte yandan, 3201 sayılı Yurt Dışında Bulunan Türk Vatandaşlarının Yurt Dışında Geçen Sürelerinin Sosyal Güvenlikleri Bakımından Değerlendirilmesi Hakkında Kanun’un 5.maddesine 17/04/2008 tarih ve 5754 sayılı Kanun’un 79.maddesi ile eklenen (yürürlük tarihi 08/05/2008) 4.fıkraya göre “Yurtdışı hizmet borçlanmasına ait süreler 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununa göre hangi sigortalılık haline göre geçmiş sayılacağının belirlenmesinde; Türkiye’de sigortalılıkları varsa borçlanma talep tarihindeki en son sigortalılık haline göre, sigortalılıkları yoksa aynı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında geçmiş sigortalılık süresi olarak kabul edilir.”
Somut olayda, mahkemece, davacının Türk vatandaşlığında geçen yurt dışındaki hizmet sürelerinin, talep tarihinde Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmak şartı aranmaksızın 3201 sayılı Kanuna göre borçlanma hakkının bulunduğunun tespitine ilişkin verilen karar yerinde ise de, dosya kapsamında bulunan ve Alman Sigorta Merciinden alınan belgede davacının 18/03/1989 tarihinde sigortalılığı bulunmamakta olup, 15/12/1989-31/01/1991 tarihleri arasında “Gebelik/Analık Koruması (Schwangerschaft/Mutterschutz) ” ve “çocuk yetiştirme (Pflichtbeitragszeit für Kindererziehung)” nedeniyle sigorta kapsamına alındığı ve bu dönemde fiili çalışmasının bulunmadığı, davacının fiili çalışmasının 07/01/1992 tarihi itibariyle başladığı anlaşılmaktadır. Öte yandan davacının borçlanma talep tarihi 22/11/2012 olup, bu tarihten önce Türkiye’de 5510 sayılı Kanun’un 4/1-(a) bendi kapsamında sigortalılığı bulunmaması halinde 3201 sayılı Kanun’un 5.maddesinin 4.fıkrasına göre yurtdışı hizmet borçlanmasına ait sürelerin 5510 sayılı Kanun’un 4/1-(b) bendi kapsamında sigortalılık haline göre geçmiş sayılması gerektiği halde mahkemece davacının Türkiye’de 5510 sayılı Kanun’un 4/1-(a) bendi kapsamında sigortalılığının bulunup bulunmadığı araştırılmadan davacının yurtdışı borçlanmasının 5510 sayılı Kanun’un (4/1-a) bendi kapsamında olduğunun tespitine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Yapılacak iş, davacının Almanya’daki fiili (eylemli) çalışmasının 07/01/1992 tarihi itibariyle başladığı anlaşıldığından bu tarihin ülkemizde sigortalılık başlangıç tarihi olarak kabulüne karar vermek, borçlanma talep tarihi 22/11/2012 tarihinden önce Türkiye’de 5510 sayılı Kanun’un 4/1-(a) bendi kapsamında çalışması bulunup bulunmadığı davalı Kurumdan sorularak, bulunmaması halinde 3201 sayılı Kanun’un 5.maddesinin 4.fıkrasına göre yurtdışı hizmet borçlanmasına ait sürelerin 5510 sayılı Kanun’un (4/1-b) bendi kapsamında sigortalılık haline göre geçmiş saymaktan ibarettir.
O halde davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 11/02/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.