Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2013/21805 E. 2014/392 K. 16.01.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/21805
KARAR NO : 2014/392
KARAR TARİHİ : 16.01.2014

MAHKEMESİ : Ankara 3. İş Mahkemesi
TARİHİ : 30/10/2013
NUMARASI : 2013/496-2013/1096

Davacı, yurtdışında Türk vatandaşı olarak geçirdiği süreleri borçlanma hakkı olduğunun tespitiyle yurtdışında giriş tarihinin Türkiye sigortalılık başlangıcı olduğuna karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ….. tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

1) Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere ve temyiz nedenlerine göre davalı Kurumun tüm, davacının ise aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2) Dava, davacının Almanya’da rant sigortasına girdiği 06.09.1991 tarihinin ülkemizde sigortalılık başlangıç tarihi olarak kabulü, davacının talep tarihinde Türk vatandaşı olma koşulu aranmaksızın yurt dışında geçen süreyi başvuru tarihindeki borçlanma bedeli üzerinden borçlanma hakkı bulunduğunun tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile Türk Alman Sosyal Güvenlik Sözleşmesinin 29/4 maddesi gereğince davacının yurt dışında geçirdiği 3201 sayılı yasa kapsamındaki borçlanmaya esas süreleri borçlanabileceğinin tespitine, Alman sigortasına giriş tarihinin Türkiye sigortalılık başlangıcı olarak yapılan talebin ise reddine karar verilmiştir.
6100 sayılı HMK’nın 297/2.maddesine göre “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.”
Somut olayda, davacının borçlanma bedelinin başvuru tarihine göre belirlenmesi istemi hakkında olumlu yada olumsuz bir karar verilmemesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edenlerden davacıya iadesine
16.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.