Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2013/21646 E. 2014/2169 K. 13.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/21646
KARAR NO : 2014/2169
KARAR TARİHİ : 13.02.2014

MAHKEMESİ : Afyonkarahisar İş Mahkemesi
TARİHİ : 07/11/2013
NUMARASI : 2013/449-2013/612

Davacı, yaşlılık aylığının iptaline ilişkin Kurum işleminin iptaline, aylıkların kesildiği tarihten itibaren yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

Dava, davacının boşandığı eski eşiyle birlikte yaşamaya devam etmesi ve muvazaalı boşanmış olması sebebiyle babasından almakta olduğu yetim aylığının durdurulması ve yersiz ödeme gerekçesiyle adına borç çıkarılmasına dair kurum işleminin iptali ile kesildiği tarihten itibaren yeniden bağlanması istemine ilişkindir.
Yerel mahkemece, davanın kabulü ile, davalı kurumun davacı aleyhine 16.05.2011 tarihli yetim aylığını sonlandıran işlemin iptaline ve aylıkların kesildiği tarihten itibaren yasal faizi ile birlikte davalı kurumdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Mahkeme kararı davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Hakkında verilen boşanma kararı 18/11/2008 tarihinde kesinleşen davacıya ölü olan sigortalı babası üzerinden hak sahibi kız çocuğu sıfatıyla bağlanan ölüm aylığının boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığının belirlendiği gerekçesiyle davalı Kurumca gerçekleştirilen işlemle 01/07/2009 tarihi itibariyle kesilerek yersiz ödendiği ileri sürülen aylıklar yönünden borç tahakkuk işleminin tesis edildiği anlaşılmakta olup, mahkemece yapılan yargılama sonunda istem aynen hüküm altına alınmıştır.
Davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası kanunun 56. maddesidir.
Somut olayda, davacı Afyonkarahisar Aile Mahkemesinin 30/10/2008 tarih 2008/597 Esas ve 2008/513 Karar sayılı ilamıyla anlaşmalı olarak boşanmıştır ve karar 18/11/2008 tarihinde kesinleşmiştir. Davacıya babası nedeniyle yetim aylığı bağlanmıştır. 12/05/2011 tarihli kontrol memuru raporunda yer alan, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşayarak Kurumdan haksız menfaat temin ettiği yönündeki tespit üzerine yetim aylığı bağlanış tarihi olan 01/07/2009 tarihi itibariyle kesilerek, Kurumca, yapılan ödemeler borç kaydedilmiştir.
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 59/2. maddesinde “Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurlarının görevleri sırasında tespit ettikleri Kurum alacağını doğuran olay ve bu olaya ilişkin işlemler, yemin hariç her türlü delile dayandırılabilir. Bunlar tarafından düzenlenen tutanaklar aksi sabit oluncaya kadar geçerlidir.” hükmü yer almaktadır.
12/05/2011 tarihli Kontrol Raporunda yapılan çevre soruşturmasında davacı ve boşandığı eşinin yıllardır 5. kat 9 nolu dairede beraber yaşadıkları bildirilmiştir. Ayrıca raporun ekinde davacının kendi ifadesi bulunmaktadır. Davacı bu ifadesinde kızının evli olduğunu, oğlunun ise üniversitede olduğunu ve psikolojisinin bozulmaması için çevreden ve oğlundan boşandıklarını sakladıklarını, oğlu eve gelince eşinin eve uğrayıp iki saat kalıp gittiğini, evin elektrik su aboneliklerinin eşinin üzerinde olduğunu beyan etmiştir.
Davacı her ne kadar ifadesinde üniversitede olan oğlunun psikolojisinin bozulmaması sebebiyle eşiyle boşandıklarını çevreden ve oğlundan sakladıklarını bildirmiş ise de üniversite çağında bulunan bir kişinin psikolojisinin boşanma olayından etkilenmesi hayatın olağan akışına aykırı olup bu yaşta bir kişinin babasının evde bir kaç saat kaldıktan sonra gitmesinden şüphelenmemesi de mümkün değildir. Çevre soruşturmasında da davacı ve boşandığı eşinin yıllardır 5. kat 9 nolu dairede beraber yaşadıkları bildirilmiştir.
Dosya kapsamında toplanan tüm deliller ve 12/05/2011 tarihli Kontrol Raporu birlikte değerlendirildiğinde davacı ve boşandığı eşinin fiilen birlikte yaşamaya devam ettikleri sabittir. 5510 sayılı yasının 59/2. maddesi gereğince Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurları tarafından düzenlenen tutanaklar aksi sabit oluncaya kadar geçerli olup Kontrol Memuru Raporunun da aksi ispat edilememiştir.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulduğunda; davanın reddi gerekirken mahkemece yazılı şekilde karar verilmesi; usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 13/02/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.