Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2013/21640 E. 2014/3234 K. 26.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/21640
KARAR NO : 2014/3234
KARAR TARİHİ : 26.02.2014

MAHKEMESİ : Kayseri 3. İş Mahkemesi
TARİHİ : 14/11/2013
NUMARASI : 2013/533-2013/691

Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davacı ve davalılardan Kurum vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

1-Dosyadaki yazılara toplanan delillere hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine,
2-Davacı, davalıya ait işyerinde kapıcı olarak 11.10.2008-1.1.2009 tarihleri arasında çalıştığının tesbitini istemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabul ile davacının 27.10.2008-1.1.2009 tarihleri arası çalıştığının tespitine karar verilmiş ise de, bu sonuca eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak varılmıştır.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa’nın 79/10. maddesinde, bu tür hizmet tesbit davasının ispatlanması yönünden özel bir yöntem öngörülmemiştir. Kimi ayrık durumlar dışında, resmi belge veya yazılı delillerin bulunması, sigortalı sayılması gereken sürelerin belirlenmesinde güçlü delil olmaları itibariyle sonuca etkili olur. Somut bilgilere dayanması inandırıcı olmaları koşuluyla, Kuruma bildirilen dönem bordro tanıkları ve komşu işyerinin kayıtlı çalışanları gibi kişilerin bilgileri ve bunları destekleyen diğer delillerle dahi sonuca gitmek mümkündür.
Mahkemenin bu tür davaların kişilerin sosyal güvenliğine ilişkin olması ve kamu düzenini ilgilendirdiğini göz önünde tutarak gerektiğinde; doğrudan soruşturmayı genişletmek suretiyle ve olabildiğince delilleri toplaması gerekmektedir. Bu yön, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555, 5.2.2003 gün 2003/21-35-64, 15.10.2003 gün 2003/21-634-572, 3.11.2004 gün 2004/21-480-579 ve 2004/21-479-578, 10.11.2004 gün 2004/21-538 ve 1.12.2004 gün 2004/21-629 sayılı kararlarında da vurgulanmıştır.
Dosyadaki delillerin değerlendirilmesinden, davacının davalıya ait 1056489 sicil nolu işyerinden 1.1.2009 tarihinden itibaren çalışmalarının bildirildiği, tanıkların davacının çalışmasının başlangıcına dair net bir bilgi veremedikleri, davalı apartman yönetimince 2.12.2008 tarihli karar ile asgari ücretle bina görevlisi çalıştırılmasına karar verildiği, 20.12.2008 tarihinde davacıya 500,00 TL ücret ödendiği anlaşılmaktadır.
Somut olayda; davacının asgari ücret ile çalıştığının tespitine ilişkin verilen karar doğru ise de davacının çalışmasının ne zaman başladığı ile ilgili olarak yetersiz soyut tanık beyanı dışında delil bulunmadığından bu döneme yönelik araştırmanın eksik yapıldığı açıktır.
Yapılacak iş; eksik incelemeye konu davacının çalışmasının hangi tarihte başladığı ile ilgili olarak söz konusu dönemde lojmanda oturan ve çalışan kayıtlı kişiler varsa bunlar arasından , ayrıca komşu olan diğer işyerlerinde çalışma tarihinde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu işyeri çalışanlarının arasından resen seçilecek tanıklardan; davacının çalışmasının ne zaman başladığı konusunun üzerinde durularak, yöntemince beyanlarını almak, dinlenen tanıkların yukarıda açıklanın özelliklerde davacı ile beraber çalışan ve komşu işyerlerinde çalışan kayıtlara geçen kişiler olması halinde bunların da beyanlarını değerlendirmek, gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde 506 sayılı Yasanın 2, 6, 9 ve 79/10. maddeleri gereğince kanıtladıktan sonra sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacının ve davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 26/02/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.