Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2013/21616 E. 2014/5009 K. 17.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/21616
KARAR NO : 2014/5009
KARAR TARİHİ : 17.03.2014

MAHKEMESİ : Kayseri 2. İş Mahkemesi
TARİHİ : 08/10/2013
NUMARASI : 2012/788-2013/637

Davacı, 01/10/2001 – 04/11/2008 tarihleri arasında Tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespiti ile çakışan dönemlere ait Bağ-Kur hizmet sürelerinin iptaline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R

1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı Kurumun, aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
Dava, davacının 01/10/2001-04/112008 tarihleri tarım Bağ-Kur sigortalısı olduğunun tespiti ile 05/11/2008-28/02/2011 tarihleri arasındaki tarım Bağ-Kur sigortalılığının iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece davaının kabulü ile davacının 01/10/2001-04/112008 tarihleri arası tarım Bağ-Kur sigortalı olduğuna ilişkin taraflar arasında uyuşmazlık bulunmadığının ve 05/11/2008-28/02/2011 tarihleri arası 5510/4-1-a kapsamında sigortalı olduğundan tarım Bağ-Kur sigortalısı olmadığının tespitine karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanağı 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Yasa’nın 4/b-4 maddesi ile “tarımsal faaliyette bulunanların bu kanunun kısa ve uzun vadeli sigorta kolları uygulaması bakımından sigortalı sayılacağını”, 5510 sayılı Yasa’nın 6/i maddesi “Kamu idareleri hariç olmak üzere, tarım işlerinde veya orman işlerinde hizmet akdiyle süreksiz işlerde çalışanlar ile tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan; tarımsal faaliyette bulunan ve yıllık tarımsal faaliyet gelirlerinden, bu faaliyete ilişkin masraflar düşüldükten sonra kalan tutarın aylık ortalamasının, bu Kanunda tanımlanan prime esas günlük kazanç alt sınırının otuz katından az olduğunu belgeleyenlerin bu kanunun kısa ve uzun madeli sigorta kolları uygulaması bakımından sigortalı sayılmayacağını”, 5510 sayılı Yasanın 8/3 maddesi ” tarımsal faaliyeti bulunanların kanunla kurulu meslek kuruuluşlarına kayıt tarihinden itibaren ilgili Kurum ve Kuruluş ve birliklerin sigortalı işe giriş bildirgesi düzenleyerek en geç bir ay içinde Kuruma vermekle yükümlü olduklarını, ayrıca tarımla uğraşanların kendilerinin de bildirim yapabileceklerinin belirtildiği” 5510 Sayılı Yasanın 9/b-5 maddesi “Kısa ve uzun vadeli sigorta kolları bakımından tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlar için, tarımsal faaliyetlerinin sona erdiği veya 6 ncı maddenin birinci fıkrasının (ı) bendi kapsamına girdiği tarihten itibaren sigortalılığının sona ereceği” düzenlenmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının 01/10/2001-28/02/2011 tarihleri arası Kurumca tarım bağ-Kur sigortalısı olarak kabul edildiği, teslim ettiği ürünlerden Eylül/2001 ve Ağustos/2005 tarihlerinde prim kesintisi yapıldığı, 23/10/1993-22/02/2010 tarihleri arası kooperatif, 01/01/1990-01/02/2012 tarihleri arası ziraat odasına kayıtlı olduğu, kolluk tutanağı ve tanık beyanlarında 2008 yılından itibaren tarımla uğraşmadığının belirtildiği, 05/11/2008-2011/12. aylar arası kesintisiz 5510/4-1-a kapsamında hizmetinin bulunduğu anlaşılmaktadır.
Somut olayda, mahkemece davacının hukuki yararının bulunmadığı 05/11/2008 tarihinden önceki döneme yönelik verilen karar yerinde ise de, bu tarihten sonraki döneme yönelik eksik araştırma ile sonuca gidilmiştir. Salt ziraat odası ve kooperatif kaydına dayanılarak tarımla uğraştığının kabul edilemeyeceği belirtilmiş ise de, davacının tarımsal faaliyetinin 5510 sayılı Yasanın 6. maddenin birinci fıkrasının (ı) bendi kapsamında kalıp kalmadığı araştırılmadan sonuca gidilmesi hatalı olmuştur.
Yapılacak iş; uyuşmazlık konusu olan 05/11/2008 tarihinden sonraki dönemde davacının, yıllık tarımsal faaliyet gelirlerinden, bu faaliyete ilişkin masraflar düşüldükten sonra kalan tutarın aylık ortalamasının, bu Kanunda tanımlanan prime esas günlük kazanç alt sınırının otuz katından az olup olmadığını (5510 s.Y. geçici 16. maddesinde belirtilen oranlar dikkate alınarak) konusunda uzman ziraatçi bilirkişi marifetiyle tespit ettirilip sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde ve eksik araştırma sonucu hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 17/03/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.