Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2013/21568 E. 2014/14849 K. 24.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/21568
KARAR NO : 2014/14849
KARAR TARİHİ : 24.06.2014

MAHKEMESİ : Ankara 5. İş Mahkemesi
TARİHİ : 09/09/2013
NUMARASI : 2012/415-2013/1132

Davacı, sigortalılık başlangıç tarihinin 01/05/2007 olduğunun ve hizmet süresinin tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R
Dava, davacının davalı müteveffa S. D.a ait …. plakalı ticari takside 01.05.2007-2010/10.ay arasında şoför olarak geçen ve Kuruma bildirilmeyen sigortalı çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir..
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı yasanın 79. maddesi bu tip hizmet tesbiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay’ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir. Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır. Çalışma olusu her türlü delille ispat edilebilirse de çalışmanın konusu niteliği başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının 03.05.2007-18.05.2007 tarihleri arasındaki çalışmalarının dava dışı işyerinden Kurum’a bildirildiği, davalı müteveffa S. D.’a ait veraset ilamının dosyada bulunmadığı, . plakalı ticari taksinin kime ait olduğunun anlaşılamadığı, davacının Ş. T.K. taksi durağında çalıştığının beyan edildiği,tanık olarak dinlenen B.. K.. beyanından, davacı ile şahsın aynı ticari araçta çalıştığı, kendisinin gündüz davacının gece çalıştığı ve davacının araçtan elde ettiği hasılatın müteveffa S. D. isteği ile kendisi aracılığıyla S. D.’a verildiği, davacıya … plakalı aracı kullanırken 19.12.2009 tarihinde trafik para cezası kesildiği, nizalı dönemin bazı zamanlarında davacıya 06T 5751 plakalı aracı kullanırken trafik para cezası kesildiği anlaşılmaktadır.
Somut olayda; müteveffa davalı S. D.’a ait veraset ilamı getirtilip davalıların müteveffanın mirasçıları olup olmadığı açıklığa kavuşturulmadan, davacı ve davalı tanık beyanları arasındaki çelişki giderilmeden eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde verilen karar usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
Yapılacak iş, ; müteveffa davalı S. D.’a ait veraset ilamı getirtilip davalıların müteveffanın mirasçıları olup olmadığı araştırılarak, .. ve … plakalı ticari araçların nizalı dönemde kimler adına tescilli olduğunu saptamak, tanık beyanları ve yapılacak araştırma sonucu husumetin B.. K..’ya yöneltilmesi gerektiğinin anlaşılması halinde davaya B.. K..’nın dahil edilmesini sağlamak, Ş.T.Kalmaz Taksi Durağı’nda (yakın civar taksi durağındakiler de) nizalı dönemde kayıtları bulunan çalışanları ayrıntılı şekilde dinlemek suretiyle davacının çalışmalarının yer ve zaman olarak somut olgular çerçevesinde açıklığa kavuşturularak davanın nitelikçe kamu düzenini ilgilendirdiği nazara alınıp araştırma genişletilerek tüm deliller birlikte değerlendirilip sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
O halde davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 24.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.