Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2013/21460 E. 2014/12956 K. 09.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/21460
KARAR NO : 2014/12956
KARAR TARİHİ : 09.06.2014

MAHKEMESİ : Ankara 15. İş Mahkemesi
TARİHİ : 30/10/2013
NUMARASI : 2012/911-2013/774

Davacı, yetim aylığının kesilmesine ilişkin kurum işleminin iptaline, aylığın yeniden bağlanmasına, kesilen aylıkların faiziyle tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R
Dava, davacının aldığı ölüm aylığını, 5510 sayılı Kanunun 56/2 fıkrası uyarınca iptal eden kurum işleminin iptali ile aylıkların kesildiği tarihten itibaren yeniden bağlanması istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davanın, yasal dayanağı 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 56’ncı maddesinin ikinci fıkrasıdır. Fıkrada “Eşinden boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen eş ve çocukların, bağlanmış olan gelir ve aylıkları kesilir. Bu kişilere ödenmiş olan tutarlar, 96’ncı madde hükümlerine göre geri alınır.” düzenlemesine yer verilmiştir. Anılan madde 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe girmiştir. 5510 sayılı Yasanın 56 maddesinin Anayasaya aykırı olduğu gerekçesiyle iptali istemiyle Anayasa Mahkemesi’ne yapılan 2009/86 Esas numaralı başvurunun, 28.04.2011 tarihinde verilen karar ile reddedilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının, 05/03/2008 kesinleşme tarihli ilam ile eski eşinden TMK.nun 166/3. fıkrası uyarınca anlaşmalı olarak boşandığı, 01/08/2008 tarihinde yaptığı başvuru sonucunda davalı kurum tarafından davacıya, 1992 yılında ölen babasından dolayı ölüm aylığı bağlandığı anlaşılmış, davalı Kurum tarafından re’sen başlatılan tahkikat sonucu düzenlenen 27/08/2012 tarihli kontrol memuru raporuna göre; davacının kayıtlı olduğu H. Mah. Gölbaşı/Ankara adresi itibari ile H. Mah. muhtarı A.A. ile yapılan görüşmede, davacı ve eşinin kayıtlara göre çocukları ile birlikte H.Mah. no:28/1 adresinde birlikte yaşadıklarını bildirmiş, çevre araştırmasında, davacının komşusu S. A. ve ismini vermeyen diğer kişilerle yapılan görüşmelerde, davacı ve eski eşinin yaklaşık 20 yıldır belirtilen adreste birlikte yaşadıkları belirlenmiş, davacı Fahriye’nin alınan beyanında, eski eşinin boşanma sonrası bir süre aynı bahçe içerisinde 1 oda ve 1 salondan oluşan, çatısız ve halihazırda kullanılmaz durumda olan
yerde yaşadığını, bu süre içinde yemek ve temizlik ihtiyaçlarının kendisi tarafından karşılandığını, sonrasında eski eşinin Bodrum’da yaşayan oğlunun yanına gittiği, boşandıklarını köyde kimsenin bilmediğini ifade etmiş; araştırma sırasında davacı ile aynı adreste yaşadığı görülen eski eş Zülfi ile yapılan görüşmede, boşanma sonrası 1-2 ay oğlunun yanında, 2-3 ayda kızının yanında kaldığını, yaşantısının büyük çoğunluğunun bu adreste davacı ile birlikte yaşayarak geçtiğini, çocuklarının anne ve babalarını görmek için bu adrese geldiklerini beyan etmiştir. Seçmen kayıtları incelendiğinde. davacı ve eski eşinin 2008 yılında boşanmalarına rağmen 12/06/2011 tarihli seçimlerde H. Mah. H. K. evleri no:28/1 G./Ankara adresinde oy kullandıkları tespit edilmiş, adres hareketleri incelendiğinde davacı ve eski eşinin kontrol memuru raporu düzenlenene kadar aynı adreste kayıtlı oldukları, rapor sonrası eski eşin adresini K./Diyarbakır adresine naklettiği anlaşılmıştır.
5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 59/2. maddesinde “Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurlarının görevleri sırasında tespit ettikleri Kurum alacağını doğuran olay ve bu olaya ilişkin işlemler, yemin hariç her türlü delile dayandırılabilir. Bunlar tarafından düzenlenen tutanaklar aksi sabit oluncaya kadar geçerlidir.” hükmü yer almaktadır.
Somut olayda, kontrol memuru raporunun içeriğine göre mahalle muhtarı ve çevre sakinlerinin davacı ve eski eşinin, belirtilen adreste fiilen birlikte yaşadıklarına ilişkin beyanları, araştırma sırasında davacıya ait yerleşim yerinde bulunduğu anlaşılan eski eşin alınan beyanında açıkça davacı ile birlikte H. Mah. H. Kümeevleri no:28/1 G./Ankara adresinde yaşadığını beyan etmesi, davacı ve eski eşinin 2008 yılında boşanmalarına rağmen kontrol memuru incelemesi yapıldığı 2012 yılı itibari ile aynı adreste kayıtlı görülmeleri, kontrol memuru incelemesinden sonra eski eşin yerleşim yerini başka adrese nakletmesi, 12/06/2011 tarihli seçimlerde aynı adreste kayıtlı olup, oy kullanmaları, davacının, boşanma sonrası eski eşinin bir süre bahçe içinde bulunan evde tek başına yaşadığına, yemek ve temizlik ihtiyaçlarını kendisi tarafından karşılandığına ilişkin beyanlarının hayatın olağan akışına uygun olmaması hususları birlikte göz önüne alındığında; davacı ve eski eşinin, boşanma sonrasında da birlikte yaşamaya devam ettikleri sabit olup, 5510 sayılı yasanın 59/2. maddesi gereğince Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurları tarafından düzenlenen tutanak içeriğinin de aksi ispat edilemediğinden, davanın reddi gerekirken mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi; usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 09/06/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.