Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2013/21329 E. 2014/14915 K. 24.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/21329
KARAR NO : 2014/14915
KARAR TARİHİ : 24.06.2014

MAHKEMESİ : Kahramanmaraş İş Mahkemesi
TARİHİ : 02/07/2013
NUMARASI : 2012/655-2013/630

Davacı, talep edilen fazla miktardaki prim ve gecikme zamlarının iptali ile ödenecek kısımların iadesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

Davacı, davalı Kurum tarafından talep edilen fazla miktardaki prim ve gecikme zamlarının iptali ile ödenen kısımların iadesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, prim ve gecikme zamlarının iptaline ve ödenen miktarların iadesine yönelik taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının da aralarında bulunduğu adi ortaklıkta çalıştıklarını beyan eden 3 kişinin açtıkları hizmet tespiti davasını kazandıkları, kararın Yargıtay’ca da onandığı, bu nedenle davalı Kurum tarafından davacıya prim borçları için ödeme emri gönderildiği, davacının da 14.09.2012 tarihinde borcun tamamını ödediği, 12.12.2012 tarihinde iş bu davayı açtığı, 2012/20143 numaralı ödeme emrinin; 06.12.2012 tarihinde düzenlendiği, 2005/1-8. aylar arası prim borcuna ilişkin ve asıl alacağın 1.894,01 TL, toplam alacağın 5360,36 TL olduğu, 2012/20143 numaralı ödeme emrinin; 06.12.2012 tarihinde düzenlendiği, 2005/1-8. aylar arası işsizlik sigortası primi borcuna ilişkin ve asıl alacağın 164,69 TL, toplam alacağın 466,09 TL olduğu anlaşılmaktadır.
Somut olayda; mahkemece, iş bu dava konusu prim ve gecikme zammı borçlarından davacının sorumlu olmadığının iddia edildiği, ancak 002618.046 sicil numaralı işyerinde, davalının da ortak olduğu, adi ortaklık şeklinde işletilmiş olduğu, bu halde müteselsil sorumluluk ilkesi gereğince davalı tarafından sadece davacıya müracaat edilmesinin mümkün olduğu gerekçesi yerinde ise de; davacının prim ve gecikme zammının fazla hesaplandığına itirazlarının da bulunduğu göz ardı edilerek sonuca gidilmesi isabetsiz olmuştur.
Mahkemece yapılacak iş; davalı Kurum’dan, davaya konu prim borçlarına ve hesaplanmasına ilişkin tüm belgeler getirtilerek, konusunda uzman bir bilirkişiden, prim ve gecikme zamlarının davalı Kurum tarafından doğru hesaplanıp hesaplanmadığı, davacıya iadesi gereken bir miktar bulunup bulunmadığı, bulunuyor ise hangi şartlarda iadesinin gerektiği hususlarında denetime açık bir rapor düzenlemesi istenilerek sonuca gitmekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine
24.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.