Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2013/21293 E. 2014/7914 K. 15.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/21293
KARAR NO : 2014/7914
KARAR TARİHİ : 15.04.2014

MAHKEMESİ : Kocaeli 5. İş Mahkemesi
TARİHİ : 24/10/2013
NUMARASI : 2012/396-2013/454

Davacı, Kurumca gönderilen ödeme emirlerinin iptaliyle İcra Takibinin tedbiren durdurulmasına karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

K A R A R

Dava; davacının, borçlu olan Gebzespor Kulübünün, 2002/9 – 2005/2. dönemine ilişkin borçlarından dolayı gönderilen ödeme emirlerinin iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece; davanın kabulüne, Gebzespor Kulübünün 2002/9 – 2005/2. dönemine ilişkin borçlarından dolayı davacıya gönderilen ödeme emirlerinin iptaline karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının 09.03.2002 tarihinde, borçlu Gebzespor Kulübünün Yönetim Kurulu asil üyeliğine, 07.04.2002, 28.06.2003, 02.08.2003, 07.04.2004 tarihlerinde de asbaşkanlığına seçildiği, dava konusu borcun 2002/9 – 2005/2 dönemlerine ilişkin prim, işsizlik sigortası primi ve damga vergisi borçlarından oluştuğu, davacıya gönderilen ödeme emirlerinin 10.12.2012 tarihinde tebliğ edildiği, davanın ise süresinde 17.12.2012 tarihinde açıldığı anlaşılmaktadır.
Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasa’nın 80/5, 80/12 ve 6183 sayılı Yasa’nın 58. maddeleri ile İcra İflas Kanununun 72. maddesidir. 506 sayılı Yasa’nın 80/5. maddesine göre “Kurumun, süresi içinde ödenmeyen prim ve diğer alacaklarının tahsilinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51 inci, 102 nci ve 106 ncı maddeleri hariç diğer maddeleri uygulanır. Kurum, 6183 sayılı Yasa’nın uygulanmasında Maliye Bakanlığı, diğer kamu kurum ve kuruluşları ve mercilere verilen yetkileri kullanır. 506 sayılı Yasa’nın 80/12. maddesinde, sigorta primlerini haklı bir neden olmaksızın yasal süresi içinde ödemeyen özel hukuk tüzel kişilerinin üst düzey yönetici ve yetkililerin Kurum’a karşı işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olacakları öngörülmüştür. 6183 sayılı Yasa’nın 58/1. maddesine göre ise, “ Kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahıs, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkında tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde alacaklı tahsil dairesine ait itiraz işlerine bakan vergi itiraz komisyonu (İş Mahkemesi) nezdinde itirazda bulunabilir.
Yerleşmiş Yargıtay uygulamaları ile öğretide kabul edildiği üzere “üst düzey yönetici” kavramından anlaşılan şirketin mali ve idari konularında tek başına emir ve tasarruf yetkisine sahip özel şekilde kendisine yetki verilen kişidir. Türk Ticaret Kanunu’nun 317. maddesine göre anonim şirketlerde şirketi yönetmek ve temsil etmek yönetim kuruluna aittir. Anonim şirkette primlerin ödenmesinde müteselsilen sorumlu üst yönetici ve yetkiliden söz edebilmek için primlerin tahakkuk ve ödenmesinde yetkili üst düzey yönetici olması, yönetim kurulu başkanı, başkan yardımcısı gibi ünvan taşıması veya temsil ve ilzam yetkisine sahip yönetim kurulu üyesi olması gerekir. Ödeme emrinin iptali istemine ilişkin olarak anılan maddeye dayalı olarak açılacak dava “menfi tespit” niteliğinde olup, ”böyle bir borcu olmadığı” veya “kısmen ödendiği” veya “zamanaşımına uğradığı” iddiaları dışında başka bir itiraz nedeni ileri sürülemeyecektir.
Kamu alacağına ilişkin olarak anılan madde kapsamında öngörülen menfi tespit davası dışında, yeni ve ayrı bir menfi tespit davası açılmasına anılan kanun hükümleri cevaz vermemektedir. Zira, tahsil edilmesi istenen alacak, kamu alacağı niteliğinde imtiyazlı olup sürüncemede kalması önlenerek, hızla tahsili sağlanmak istenmektedir. 6183 sayılı Kanunda, İcra ve İflas Kanununun 72. maddesine koşut bir hükme yer verilmemiş bulunması karşısında, Yasada öngörülen 7 günlük itiraz süresini geçiren kamu alacağı borçlusu, aynı konuda yeni bir menfi tespit, istirdat davası açamayacaktır (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 26.04.2006 gün ve 2006/21-198 Esas, 249 Karar sayılı Kararı).
6183 sayılı Kanun ile menfi tespit davasına, “Üçüncü şahıslardaki menkul malların, alacak ve hakların haczini” düzenleyen 6183 sayılı Kanunun 5479 sayılı Kanun ile değişik 79. maddesinde üçüncü şahıslar yönünden yer verilmiş ise de, bu olanak, kamu alacağı borçluları yönünden tanınmamıştır. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 03.10.2007 gün ve 2007/21-623 Esas, 2007/717 Karar sayılı kararı da aynı yöndedir.
Somut olayda, dava konusu borcun 5510 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 01.10.2008 tarihinden önceki döneme ilişkin olduğu, 506 sayılı Kanunun ilgili maddelerinin olaya uygulanması gerektiği, davacının 09.03.2002 tarihinde, borçlu Gebzespor Kulübünün Yönetim Kurulu asil üyeliğine, 07.04.2002, 28.06.2003, 02.08.2003, 07.04.2004 tarihlerinde de asbaşkanlığına seçildiği, mahkemece davacının temsil ve ilzama yetkili olmadığının kabul edildiği; ayrıca ödeme emri ile talep edilen borcun 2002/9 – 2005/2. aylar arası prim, işsizlik sigortası primi ve damga vergisi borçlarına ilişkin olduğu, 5918 Sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 06.07.2004 tarihi ve bundan sonraya ilişkin prim ve gecikme zamları yönünden Borçlar Kanunu madde 125’de öngörülen 10 yıllık zamanaşımı süresinin geçerli olduğu, bu nedenle 2004/6, 7, 8, 9, 10, 11, 12. aylar ile 2005/1 ve 2. aylara ait prim, işsizlik sigortası primi ve damga vergisi borçlarının zamanaşımına uğramayacağı, mahkemece ödeme emrinin iptaline karar verilirken 2004/6, 7, 8, 9, 10, 11, 12. aylar ile 2005/1 ve 2. aylara ait borcun ayrık tutulmaksızın ödeme emrinin tamamen iptaline karar verildiği anlaşılmaktadır.
Mahkemece yapılacak iş; Kurum alacaklarında zamanaşımının borcun muaccel olduğu tarihe göre belirleneceği gözönünde tutularak; tevhitli 2003/12715 nolu 20.751.126 sayılı takip dosyasındaki 2002/9 – 2004/5. aylar arasındaki Prim, İSP ve Damga Vergisi borçlarında 5 yıllık zamanaşımının dolduğu şimdiki gibi kabul edilerek; 5918 Sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği 06.07.2004 tarihi ve bundan sonraya ilişkin prim ve gecikme zamları yönünden Borçlar Kanunu madde 125’de öngörülen 10 yıllık zamanaşımı süresinin geçerli olduğunu gözönünde bulundurmak; 10 yıllık zamanaşımına tabi olan 2004/6, 7, 8, 9, 10, 11, 12. aylar ile 2005/1 ve 2. aylara ait prim, işsizlik sigortası primi ve damga vergisi borçlarından davacının sorumluluğunun kabul edilebilmesi için, dava dışı Gebzespor Kulübü karar defteri de getirtilerek, gerekirse bilirkişi raporu da alınmak suretiyle davacının asbaşkan olarak sahip olduğu yetkileri araştırmak, bu yetkilere göre imza yetkisine sahip üye veya şirketin yönetiminde parasal konularda yetkili genel müdür, finansman veya muhasebe müdürü ya da muhasip sayman gibi üst düzeyde sorumluluk taşıyan temsil ve ilzama yetkili bir kişi olup olmadığı araştırılmalıdır.
Mahkemece bu hususlar göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme sonucu verilen karar usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 15/04/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.