Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2013/21105 E. 2014/14910 K. 24.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/21105
KARAR NO : 2014/14910
KARAR TARİHİ : 24.06.2014

MAHKEMESİ : Kahramanmaraş İş Mahkemesi
TARİHİ : 04/07/2013
NUMARASI : 2013/45-2013/639

Davacı, Kurumca düzenlenen ödeme emrinin iptaline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

Dava, davacıya gönderilen ödeme emirlerinin iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece, davacının 04.03.2000 – 11.01.2003 ve 03.06.2006 – 21.07.2007 tarihleri arasında Kahramanmaraş Spor Klubü’nün yönetim kurulu üyesi olması gözetilerek, bu tarihler dışında kalan borçlar yönünden ödeme emirlerinin iptaline, bu dönemler arasında kalan borçlar yönünden ise talebin reddine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; 2009/010333 numaralı ödeme emrinin; 24.12.2012 düzenleme tarihli, 2002/8-11 ve 2008/6-12. aylar arası işsizlik sigortası primi borcuna ilişkin ve asıl borcun 5.292,08 TL olduğu, 2009/010334 numaralı ödeme emrinin; 24.12.2012 düzenleme tarihli, 2002/8-11 ve 2008/6-12. aylar arası prim borcuna ilişkin ve asıl borcun 5.9977,13 TL olduğu, 2006/011415 numaralı ödeme emrinin; 24.12.2012 düzenleme tarihli, 2006/2-8. aylar arası prim borcuna ilişkin ve asıl borcun 17.423,65 TL olduğu, 2003/010646 numaralı ödeme emrinin; 24.12.2012 düzenleme tarihli, 2002/12 – 2003/6. aylar arası prim borcuna ilişkin ve asıl borcun 22.218,88 TL olduğu, 2004/011709 numaralı ödeme emrinin; 24.12.2012 düzenleme tarihli, 2003/7 – 2004/8. ay prim borcuna ilişkin ve asıl borcun 32.209,69 TL olduğu, davacıya ödeme emirlerinin17.01.2013 tarihinde tebliğ edildiği ve dava 18.01.2013 tarihinde açılmakla davanın süresinde olduğu, davacının 04.03.2000 tarihli genel kurul ve 03.06.2006 tarihli olağanüstü genel kurulda yönetim kurulu üyeliğine seçildiği, derneğin 17.07.2006 tarihli kararı ile davacıyı üst üste 9 yönetim kurulu toplantısına katılmadığından üyelikten çıkardığı, Valilik tarafından; davacının 04.03.2000 – 11.01.2003 ve 03.06.2006 – 21.07.2007 tarihleri arasında yönetim kurulu asil üyeliği yaptığınının bildirildiği anlaşılmaktadır.
Davanın yasal dayanağını, 506 sayılı Yasa’nın 80/13. maddesi ve 5510 sayılı Yasa’nın 88/20. maddesi oluşturmaktadır.
506 sayılı Yasa’nın 80/13. maddesi hükmüne göre; tüzel kişiliği haiz bir özel kuruluşta görev yapan bir kişinin primlerin ödenmemesinden işverenle birlikte sorumlu tutulabilmesi için primlerin tahakkuk ve tediyesinde yetkili üst düzey yönetici olması zorunludur.
5510 sayılı Yasa’nın, 01.07.2008 tarihinde yürürlüğe giren 88. maddesinin 20. fıkrasında ise; “Kurum’un sigorta primleri ve diğer alacakları haklı bir sebep olmaksızın bu Kanun’da belirtilen sürelerde ödenmez ise kamu idarelerinin tahakkuk ve tediye ile görevli kamu görevlileri, tüzel kişiliği haiz diğer işverenlerin şirket yönetim kurulu üyeleri de dahil olmak üzere üst düzeydeki yönetici veya yetkilileri ile kanuni temsilcileri Kuruma karşı işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumludur.” denilmekte olup yapılan bu düzenleme ile tüzel kişiliği haiz bir kuruluşta görev yapan yönetim kurulu üyelerinin primlerin ödenmesinden işveren ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları açıkça belirtilmiştir.
5510 sayılı Yasa’nın 88/20. maddesinde açıkça; haklı sebepler olmaksızın deyimine de ver verilmiştir. Yönetim kurulu üyeleri tarafından primlerin ödenememesi haklı bir neden sonucu ise, prim borcundan ötürü şahsen sorumlu tutulamazlar. Diğer bir anlatımla şirketin prim borcundan müteselsilen sorumlu olan yönetim kurulu üyeleri, borcun haklı nedenle ödenemediği savunmasında bulunabilirler ve haklı nedenin varlığı halinde, prim borcundan dolayı Kurum’a karşı işverenle birlikte mütesesilen sorumlu tutulamazlar.
Haklı nedenlerin neler olduğu konusunda, 5510 sayılı Yasa’da bir açıklık bulunmamaktadır. Hangi hallerin haklı sebep teşkil ettiği, her bir davadaki özel koşullar ile hukuki ve maddi olayların özelliklerine göre mahkemece belirlenecektir. Bu belirleme yapılırken; diğer yasalardaki düzenlemelerden yararlanılmalı ve bilhassa sosyal güvenlik ilkeleri göz önünde tutulmalıdır.
Somut olayda; davacının Kahramanmaraş Spor Klubü’nü temsil ve ilzama yetkisi ile parasal konularda imza yetkisi bulunup bulunmadığı araştırılmadan ve ödeme emirlerine konu borç dönemleri 506 sayılı Yasa ile 5510 sayılı Yasa dönemleri açısından ayrı ayrı değerlendirilmeden sonuca gidilmesi isabetsiz olmuştur.
Mahkemece yapılacak iş; Kahramanmaraş Spor Klubü’ne ait tüzükle, prim tahakkuku döneminde klüp sorumlularını belirten yönetim kurulu kararları, karar defterleri getirtilerek, davacının 506 sayılı Yasa’nın 80. maddesi ve 5510 sayılı Yasa’nın 88/20. maddesi anlamında gerçekten sorumlu olup olmadığını tereddüte mahal vermeyecek şekilde ortaya koyup toplanan deliller ışığında varılacak sonuca göre karar vermekten ibarettir.
O halde, davacı vekili ile davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 24.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.