Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2013/21078 E. 2014/2744 K. 20.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/21078
KARAR NO : 2014/2744
KARAR TARİHİ : 20.02.2014

MAHKEMESİ : Adana 5. İş Mahkemesi
TARİHİ : 05/12/2012
NUMARASI : 2009/1283-2012/765

Davacı murisi, iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

K A R A R

1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalıların olayın iş kazası olduğuna dair tespit hükmüne ilişkin temyiz itirazlarının reddi ile olayın iş kazası olduğuna dair mahkeme hükmünün ONANMASINA,
2-Davalıların diğer temyiz itirazlarına gelince;
Dava, sigortalının geçirdiği kazanın iş kazası olduğunun tespiti ile iş kazası sonucu ölen işcinin yakınlarının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkeme, asıl dava yönünden davanın kısmen kabulü ile; davacı eş Mine için 38.053.34 TL, davacı Nihat için 2.219.78 TL,davacı Ahmet için 3.235.84 TL,davacı Zeynep için 7.046.08 TL,davacı Yunus Emre için 7.046.08,davacı Osman için 9.586.24 TL olmak üzere toplam 67.187.36 TL maddi tazminatın olay tarihi olan 15.07.2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiliyle davacılara verilmesine; davacı eş Mine için 10.000.00 TL, davacı Nihat için 5.000.00 TL, davacı Ahmet için 5.000.00 TL,davacı Zeynep için 5.000.00 TL,davacı Yunus Emre için 5.000.00 ,davacı Osman için 5.000.00 TL olmak üzere toplam 35.000.00 TL manevi tazminatın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiliyle davacılara verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine; birleşen dosya yönünden davanın kabulü ile; dava konusu R. T. adlı işçinin geçirdiği kazanın 506 sayılı yasanın 11/A,a,b maddesi gereğince iş kazası olduğunun tespiti ile aksine kurum işleminin iptaline karar vermiştir.
Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanmayan zararın ödetilmesine ilişkin davalarda (tazminat davaları) öncelikle zararlandırıcı sigorta olayının iş kazası niteliğinde olup olmadığı, haksız zenginleşmeyi ve mükerrer ödemeyi önlemek için Kurum tarafından hak sahiplerine bağlanan gelirin hükme en yakın tarihteki ilk peşin sermaye değerinin hüküm tarihine en yakın tarihteki verilere göre belirlenen tazminattan düşülmesi gerektiği Yargıtay’ın oturmuş ve yerleşmiş görüşlerindendir.
5510 sayılı Yasa’nın 13. maddesinde iş kazasının 4. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi ile 5. madde kapsamında bulunan sigortalılar bakımından bunları çalıştıran işveren tarafından, o yer yetkili kolluk kuvvetlerine derhal ve Kuruma en geç kazadan sonraki üç işgünü içinde iş kazası ve meslek hastalığı bildirgesi ile doğrudan ya da taahhütlü posta ile bildirilmesinin zorunlu olduğu, iş kazasının işverenin kontrolü dışındaki yerlerde meydana gelmesi halinde bu sürenin iş kazasının öğrenildiği tarihten başlayacağı, Kuruma bildirilen olayın iş kazası sayılıp sayılmayacağı hakkında bir karara varılabilmesi için gerektiğinde, Kurumun denetim ve kontrol ile yetkilendirilen memurları tarafından veya Bakanlık İş Müfettişleri vasıtasıyla soruşturma yapılabileceği, 5510 sayılı Yasa’nın 20. maddesinde ise iş kazasına bağlı nedenlerden dolayı ölen sigortalının hak sahiplerine gelir bağlanacağı bildirilmiştir.
Somut olayda iş kazası olduğu açık olan olayda davacıların, Kuruma iş kazası sigorta kolundan gelir bağlanması için başvurmadığı anlaşılmaktadır.
Yapılacak iş; davacılara, Kuruma müracaat ederek iş kazası sigorta kolundan ölüm geliri bağlanması için müracaatta bulunmak, Kurumca talebinin reddedilmesi halinde SGK Başkanlığına “iş kazası sigorta kolundan ölüm geliri bağlanması gerektiğinin tespiti” davası açması için önel vermek, dava açılması halinde kesinleşen dava sonrasında gelir bağlandığı takdirde hesaplanan ilk peşin sermaye değerini Kurumdan sormak hesaplanan tazminattan rücu edilebilen miktarını indirmek ve sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalılardan C.. Ş… ve … İnş San. Tic. A.Ş.’ne iadesine 20/02/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.