Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2013/20961 E. 2014/3765 K. 03.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/20961
KARAR NO : 2014/3765
KARAR TARİHİ : 03.03.2014

MAHKEMESİ : İzmir 5. İş Mahkemesi
TARİHİ : 28/05/2012
NUMARASI : 2011/666-2012/343

Davacı, 13. basamaktan 23. basamağa yükseltilen ve 24. basamaktan bağlanan maaşının tespitine, fark maaş alacağının faiziyle tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi Z..B.. tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı Kurum’un sair temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava; 4956 sayılı Yasa ile 1479 sayılı Yasa’ya eklenen Geçici 2. madde gereğince basamak satın alarak 13. basamaktan 23. basamağa yükseltilen ve 24. basamaktan aylık bağlanan davacının, aylık bağlanma tarihinden itibaren 24. basamaktan alması gereken aylık miktarlarının tespiti ile eksik ödenen miktarların her ay ödeme tarihleri gözetilerek faizleri ile birlikte tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece; davanın kabulü ile 14.146,50 TL fark yaşlılık aylığının dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalı taraftan alınarak davacı tarafa ödenmesine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; Bağ-Kur sigortalısı olan davacının, 4956 sayılı Yasa ile getirilen Geçici 2. madde hükmü çerçevesinde 13. basamaktan 23. basamağa yükselme talebinde bulunduğu, bu talebinin davalı Kurum’ca kabul edildiği, davacının Kurum tarafından talep edilen basamak yükseltme miktarını eksiksiz ödediği, 01.04.2006 tarihinde 24. basamağa yükseldiği, davacıya 01.05.2007 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlandığı, davacı bağlanan yaşlılık aylığının az olduğunu iddia ederek Kurum’a itiraz ettiği, Kurum’un ise bağlanan aylık ile basamak yükseltme işlemleri dikkate alınmak suretiyle hesaplanacak aylıklar arasındaki farkın ödeneceğinin davacıya bildirildiği anlaşılmaktadır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın yasal dayanağı, 4447 sayılı Yasa ile 1479 sayılı Yasa’ya eklenen geçici 11. maddedir. 1479 sayılı Yasa’nın geçici 11. maddesinde; 01.01.2000 tarihinden önce sigortalı olup da 01.01.2000 tarihinden sonra sigortalılığı devam eden sigortalılara bağlanacak yaşlılık aylığının koşulları düzenlenmiştir. Adı geçen geçici 11. maddede; “ Bu Kanun’un yürürlüğe girdiği tarihten önce sigortalı olanlara bağlanacak yaşlılık aylığı;
a) Sigortalının, aylık başlangıç tarihindeki toplam sigortalılık süresi esas alınarak, bu Kanun’un yürürlük tarihinden önce bulunduğu gelir basamağının aylık başlangıç tarihinde yürürlükte bulunan gelir tablosundaki değer üzerinden, bu Kanun’un yürürlük tarihinden önceki hükümlere göre hesaplanan aylığının, bu Kanun’un yürürlüğe girdiği tarihe kadar geçen sigortalılık süresinin toplam sigortalılık süresine orantılı olarak hesaplanan tutarı ile,
b) Sigortalının, bu Kanun’un yürürlük tarihi ile aylık başlangıç tarihi arasında aylar itibariyle prim ödediği gelir basamaklarının bu basamaklardaki prim ödeme süreleri de dikkate alınarak, aylık başlangıç tarihinde yürürlükte bulunan gelir basamakları üzerinden hesaplanacak ağırlıklı ortalamasının, aylık başlangıç tarihindeki toplam sigortalılık süresi esas alınmak suretiyle bu Kanun’un 36. maddesinin 2. fıkrasına göre bulunacak aylık bağlama oranı üzerinden hesaplanan aylığın, bu Kanun’un yürürlük tarihinden sonra geçen sigortalılık süresinin toplam sigortalılık süresine orantılı olarak hesaplanan tutarın toplamıdır. Bu şekilde hesaplanan aylık, bu Kanun’un 36. maddesinin 3. fıkrasına göre artırılır. 2. fıkraya göre bağlanacak aylık, sigortalının aylık başlangıç tarihindeki toplam sigortalılık süresi esas alınarak, bu Kanun’un yürürlük tarihinden önce bulunduğu gelir basamağı üzerinden bu Kanun’un yürürlük tarihinden önceki hükümlere göre hesaplanan aylığının, bu Kanun’un yürürlük tarihi ile aylık başlangıç tarihi arasında geçen takvim yılları için, her yılın Aralık ayına göre Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan en son temel yıllı kentsel yerler tüketici fiyatları endeksindeki değişim oranı kadar artırılmış tutarından az olamaz. ” hükmü düzenlenmiştir.
Somut olayda; davacıya bağlanacak yaşlılık aylığı da Geçici 11. maddede belirtilen (a) ve (b) aylığından oluşmaktadır. Mahkemece, alınan bilirkişi raporuna göre yukarıda anılan şekilde karar verilmiş, Dairemiz’in 30/09/2013 tarihli ve 2012/12524 Esas ve 2013/17441 Karar sayılı ilamı “Davalı Kurum Genel Müdürlüğü’nden, açık kimliği ve şahsi sicil numarası bildirilerek; davacının, satın aldığı basamak intibakı ile 31/12/1999 tarihinde 20. basamakta bulunduğunun kabul edilmesi halinde tahsis tarihi itibarı ile bağlanabilecek (a) ve (b) aylıklarını gösterecek şekilde toplam aylığının hesaplanması, ayrıca, dava tarihi olan 09/08/2011 tarihine kadar Kurumca ödenen aylıklar ile basamak intibakı ile hesaplanacak aylıkları arasındaki farkları ayrıntılı olarak belirlemesi kurumca intibak yapılarak aylığı yükseltilmiş ise belirlenen ilk aylığının miktarı ile maaş farklarının ödenip ödenmediği sorularak, alınacak yazı cevabı eklendikten sonra gönderilmek üzere dosya mahal mahkemesine geri çevrilmiştir.
Davalı Kurum cevaben; adı geçen sigortalı hakkında Ağustos 2012 döneminde ödenecek şekilde yeniden aylık hesaplamalarının yapıldığı, (1999 basamağı 20, talep basamağı 24) olup ,talep tarihinden itibaren oluşan aylık ve fark tutarlarının (19.783,58 aylık farkı + 791,49 TL ek ödeme farkı ile 1.699,49 TL aylık ve 67,98 TL ek ödeme ) işlemlerinin tamamlandığı ve ilgili bankaya ödenmek üzere gönderildiğini belirtmiştir.
Mahkemece yapılacak iş; öncelikle, davalı Kurum’un 19/12/2013 tarihli yazısında basamak intibakı yapıldığı bildirildiğinden, davacıya; davalı Kurum tarafından yapılan ve geri çevirmeden sonra bildirilen aylık hesaplamasını ve miktarlarını, ayrıca yapılan ödemeyi kabul edip etmediğini sormak, kabul etmesi halinde dava konusuz kalacağından karar verilmesine yer olmadığına şeklinde hüküm kurmaktır.
Ancak; davacı geri çevirme sonrası Kurum tarafından bildirilen hesaplamaları ve ödemeyi kabul etmiyor ise; davalı Kurum’dan, davacının SGDP kesintisi bulunup bulunmadığını, davacının tahsis talebinden sonra 01.05.2007 tarihinden itibaren davacıya bağlanan yaşlılık aylığı ile basamak intibakından sonra hesaplanan yaşlılık aylığının ay be ay ne kadar olduğunu ve davacının yaşlılık aylığının yükseltildiği miktarları sormak, aylıklar arasında ne kadar fark olduğunun açıkça bildirilmesini istemek ve davacıya hangi tarihler arasındaki aylıklar için ne kadar toplu ödeme yapıldığını da sorarak davalı Kurum’dan davacının yaşlılık aylığı hesaplamasına ilişkin tüm evrakları getirtip bilirkişiden; davalı Kurum’un ilk yaptığı yaşlılık aylığı bağlama işlemi ile geri çevirme kararından sonra gönderilen belgelerdeki aylık bağlama işlemlerini irdeleyen ve işlemde hata bulunup bulunmadığını, bulunuyor ise hatanın nereden kaynaklandığını açıkca izah edecek şekilde düzenlenen, denetime elverişli rapor hazırlanmasını isteyerek, talep ve müktesep hak kuralları da gözönünde tutularak sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın yetersiz inceleme ve araştırma ile hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum’un bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 03/03/2014 günlü oturumda oybirliği ile karar verildi.