Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2013/20878 E. 2014/17601 K. 16.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/20878
KARAR NO : 2014/17601
KARAR TARİHİ : 16.09.2014

MAHKEMESİ : Mersin 4. İş Mahkemesi
TARİHİ : 26/09/2013
NUMARASI : 2012/307-2013/464

Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmşalarınıın tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R
Dava; davacının davalı işyerinde 03.04.2007 – 01.11.2010 tarihleri arasında 506 sayılı Yasa kapsamında geçen ve davalı Kurum’a bildirilmeyen çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece; davanın kabulü ile davacının davalı apartmanda kapıcı olarak 03.04.2007 – 02.02.2009 tarihleri arasında kesintisiz çalıştığının tespitine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacı adına davalı işyeri tarafından düzenlenen 02.02.2009 tarihli işe giriş bildirgesi ve davalı Kurum’a 02.02.2009 – 30.09.2010 tarihleri arasında bildirilen aralıksız çalışma bulunduğu, davalı işyerinin 02.02.2009 tarihinde 506 sayılı Yasa kapsamına alındığı, dosyada mevcut bordrolarda davacıdan başka kayıtlı çalışanın olmadığı, altında imzası bulunan 31.10.2010 tarihli ibranamede davacının; işyerinde 02.02.2009 tarihinde çalışmaya başladığını, daha önce çalışmadığını, 31.10.2010 tarihinde de kendi isteği ile ayrıldığını ve bütün haklarını aldığını beyan ettiği, davacının eşi ile davalı site arasında imzalanan kira sözleşmesinin 01.04.2007 tarihinden itibaren başlamakta olduğu ve kapıcı dairesinin kiralandığı, davacı ile davalı site arasında imzalanan kapıcılık sözleşmesinin 01.02.2009 tarihli olduğu, 30.04.2007, 01.05.2007, 30.06.2007, 01.08.2007, 31.12.2007, 25.01.2008, 10.02.2008, 31.12.2009 tarihli davacı ya da eşi adına kesilmiş gider makbuzları bulunduğu, davalı sitenin 12 katlı ve 24 daireden oluştuğu, davacı tanıklarının davacının talep ettiği sürede aralıksız olarak çalıştığını beyan etmesine rağmen davalı tanıklarının ise davacının davalı Kurum’a bildirilen süre kadar çalışması olduğunu beyan ettikleri, zabıta tarafından komşu işyeri tanığı tespit edilmişse de mahkemece bu tanığın dinlenilmediği anlaşılmaktadır.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa’nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa’nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliğinin kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay’ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Uyuşmazlık, somut olayda fiili çalışma olgusunun yöntemince kanıtlanmış olup olmadığı, mahkemece bu yönde yapılan inceleme ve araştırmanın hükme yeterli bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
Somut olayda; davalı işyerinin bir site/apartman olduğu ve site/apartman sakinlerinden genel giderler için aidat toplanıp toplanmadığı araştırılmadan, gelir-gider defterleri ile diğer resmi belgeler dosya içerisine alınmadan, talep edilen dönemde sitede/apartmanda oturan kiracı ve ev sahipleri tespit edilip tarafların gösterdikleri tanıklar haricinde re’sen seçilecek kişiler dinlenilmeden, ayrıca zabıta tarafından tespit edilen komşu işyeri tanığı dinlenilmeden, yine komşu site/apartmanlarda kapıcı olarak çalışan kişiler de zabıta marifeti ile tespit edilip dinlenilmeden, tespit edilen bu tanıklara davacının yaptığı işin kapsamı da sorularak davacının çalışmalarının part-time çalışma olup olmadığı irdelenmeden, davacının eşinin davacı tarafından tespitine karar verilmesi istenilen sürede herhangi bir sigortalılığı bulunup bulunmadığı araştırılmadan sonuca gidilmesi isabetsiz olmuştur.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalılardan A.. Y..’ne iadesine, 16/09/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.