Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2013/20850 E. 2014/18270 K. 22.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/20850
KARAR NO : 2014/18270
KARAR TARİHİ : 22.09.2014

MAHKEMESİ : İstanbul 12. İş Mahkemesi
TARİHİ : 12/09/2013
NUMARASI : 2012/240-2013/405

Davacı, yanlış hesaplanan emekli aylığının yeniden hesaplanarak 01/04/2011 tarihinden itibaren eksik ödenen maaş farklarından fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak koşuluyla 500.00.TL.’nin tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

Dava, davacının emekli maaşının doğru miktarının tespiti ile 01.04.2011 tarihinden itibaren eksik ödenen maaş farklarının fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davalıdan tahsili istemine ilişkindir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile davacının 01/04/2011 tarihindeki yaşlılık aylığının 1.166,23 TL Temmuz 2011 aylığının ise 1212,88.TL olması gerektiğinin tespitine, davacının dava tarihine kadar aylık farkı alacağının 95,88.TL olacağının tespiti ile bu miktarın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine, karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, 03/01/1962 doğumlu olan davacının, 23/03/2011 tarihli tahsis talebi üzerine davacıya 01/04/2011 tarihinden itibaren 506 sayılı Kanun’un geçici 81/A maddesi uyarınca yaşlılık aylığı bağlandığı, yaşlılık aylığı hesabında davacının 8762 gün topluluk sigortasına tabi olarak geçen SSK lı hizmet sürelerinin dikkate alındığı, 01/04/2011, 01/05/2011, 01/06/2011 tarihinde bağlanan aylık miktarlarının 1.155,85 TL olduğu; 01/07/2011 tarihinde bağlanan aylığın 1.202,08 TL olduğu, davacının 01/10/2008-23/03/2011 tarihleri arası 893 gün 1479 sayılı Yasa’dan doğan Bağ-Kur hizmetinin de bulunduğu , davacının 07/09/2011 tarihinde Kurum’a müracaat ederek en yüksek basamaktan prim ödemesi yaptığı için yaşlılık aylığının hesaplanmasında bu durumun değerlendirilmesi gerektiği yönüyle itirazda bulunduğu, Kurum’un 12/09/2011 tarihli yazı cevabı ile “dosyada yapılan incelemede, 506 sayılı Kanun’un geçici 81. maddesinin A bendine göre tahsis talep tarihi itibariyle geriye dönük 21 yıllık kazanç ortalaması ve toplam gün sayısında herhangi bir maddi hatanın bulunmadığı”nın davacıya bildirildiği ve yargılama esnasında alınan 05/08/2013 havale tarihli bilirkişi raporunda “topluluk sigortasına tabi davacı tarafından yapılan ödemelerin, aynı zamanda kazanç beyanı niteliğinde bulunduğu sonucu ile davacının 01/04/2011 tarihindeki yaşlılık aylığının 1.166,23.TL, Temmuz 2011 aylığının 1.212,88.TL olması gerektiği ve buna göre dava tarihi itibariyle aylık fark alacağının 95,88.TL olacağının tespit edildiğinin ” belirtildiği anlaşılmaktadır.
Somut olayda, hükme esas alınan bilirkişi raporunda Kurum’a beyan edilen kazancın üzerinde sigortalı tarafından yapılan ödemelerin dikkate alınarak fazla ödenen primlerin de aylık hesabına dahil edilmesi isabetsiz olmuştur. Buna göre, hatalı bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmektedir.
Yapılacak iş; Mahkemece Kurum’dan davacının yaşlılık aylığı hesaplamasına ilişkin tüm evrakların getirtilmesi ve Kurum işleminin irdelenmesiyle, Kurum işleminde hata bulunup bulunmadığı, hatanın olması halinde nereden kaynaklandığını açıkca izah edecek, denetime elverişli ek bilirkişi raporu alarak sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum’un bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 22/09/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.