YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/20805
KARAR NO : 2014/6513
KARAR TARİHİ : 01.04.2014
MAHKEMESİ : Bursa 1. İş Mahkemesi
TARİHİ : 21/05/2013
NUMARASI : 2010/615-2013/278
Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi B.M. Ş. tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Dava 17.11.2009 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucu % 4,30 oranında sürekli iş göremezliğe uğrayan sigortalının maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece ceza davasında düzenlenen kusur bilirkişi raporundaki kusur dağılımı esas alınmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiş ve bu karar süresinde davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Zararlandırıcı sigortala olayına maruz kalan işçinin davalıya ait iplik büküm fabrikasında büküm işçisi olarak çalıştığı, olay günü, makaralara sarılı ipliklerin temizliği sırasında sol el 2. parmağına dolanması ve davacının da elini çekmesi ile sol el 2. parmağı DİP eklemden kesildiği dosya içerisindeki bilgi ve belgelerden anlaşılmaktadır.
İnsan yaşamının kutsallığı çevresinde işverenin, işyerinde işçilerin sağlığını ve iş güvenliğini sağlamak için gerekli olanı yapmak ve bu husustaki şartları sağlamak ve araçları noksansız bulundurmakla yükümlü olduğu İş Kanununun 77.maddesinin açık buyruğudur.
Mahkemece ceza yargılaması sırasında düzenlenen ve kazalıya 2/8, işveren vekili sanığa 6/8 oranında kusur veren 05.10.2011 tarihli kusur bilirkişi raporu karar esas alınmıştır.
Ne var ki hükme dayanak alınan bilirkişi raporunda; bilirkişiler, İş Kanununun 77.maddesinin öngördüğü koşulları göz önünde tutarak ve özellikle işyerinin niteliğine göre, işyerinde uygulanması gereken işçi sağlığı ve iş güvenliği tüzüğünün ilgili maddelerini incelemek suretiyle, işverenin, işyerinde alması gerekli önlemlerin neler olduğu, hangi önlemleri aldığı, hangi önlemleri almadığı, alınan önlemlere işçinin uyup uymadığı gibi hususlar ayrıntılı bir biçimde incelemek suretiyle hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek biçimde saptamadıkları anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca da, kusur raporunun, İş Kanununun 77.maddesinin öngördüğü koşulları içerdiği giderek hükme dayanak alınacak nitelikte olduğu söylenemez.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgulara aykırı biçimde ve özellikle ceza hukukunun sorumluluğa ilişkin hükümleri ile özel hukukun sorumluluğa ilişkin hükümleri arasında unsurlar açısından farklılık bulunduğu, cezai sorumluluk için kasti veya ihmali bir davranış biçiminin gerçekleşmesi gerekli olduğu, özel hukuk da ise her zaman kasıt ve kusur unsurlarının bulunmasının zorunlu olmadığı, gerek olay tarihinde yürürlükte bulunan BK’nun 53. maddesi ve gerekse 6098 sayılı TBK’nun 74. maddesi gereğince hukuk hakiminin ceza davasında saptanmış kusur oranlarıyla bağlı olmadığı ceza davasında tespit edilen maddi olgularla bağlı olacağı, görülmekte olan bu dava açısından da bu maddi olgunun sigortalının yaralandığı olayın işyerinde ve işverenin işinin görülmesi sırasında meydana geldiği ile sınırlı olduğu, göz ardı edilerek, ceza yargılamasında düzenlenen kusur bilirkişi raporunun hükme esas alınarak yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 17.09.2008 gün 2008/21-556E ve 2008/532K sayılı kararı da bu doğrultudadır.
Mahkemece yapılacak iş; işçi sağlığı ve iş güvenliği konularında uzman bilirkişilere konuyu yeniden yukarıda açıklandığı biçimde inceletmek, verilen rapor dosyadaki bilgi ve belgelerle birlikte değerlendirilmek, ceza davasında alınan kusur durumunun bağlayıcı olmadığını göz önünde tutmak ve sonuca göre karar vermekten ibarettir.
O halde, davalı Ascan Tekstil San Tic AŞ vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozmanın niteliğine göre temyiz eden davalının sair temyiz itirazların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 01.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.