YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/20727
KARAR NO : 2014/17399
KARAR TARİHİ : 15.09.2014
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 15. İş Mahkemesi
TARİHİ : 08/10/2013
NUMARASI : 2013/354-2013/595
Davacı, 13986222 ve 13999356 sigorta sicil numaralarının kendisine ait olduğunun ve emekliliği hak ettiğinin tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı kanuni gerektirici nedenlere göre davalı Kurumun tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Davacı, iki farklı sigorta sicil numarasının kendisine ait olduğunun, 18/07/2007 tarihli başvurusuna göre emekliliği hak ettiğinin tespitini ve ödenmeyen maaşlar ile fazladan ödenmek zorunda kalınan primlerden ve diğer mali haklardan fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak şimdilik 2.000,00 TL’nin yasal faizi ile davalıdan tahsili ile tarafına ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece davanın kısmen kabulü ile ilk işe giriş tarihinin 21/01/1979 tarihi olduğunun, 21/01/1979-16/01/1980 tarihleri arasında toplam sigortalı hizmet süre sayısının 108 gün olduğunun, 13986222 sigorta sicil numarası ile 13999356 sigorta sicil numarasının her ikisininde davacıya ait olduğunun tespitine, tespit edilen hizmet süresinin yeniden hesaba katılarak intibak yapılma işlemi idari bir tasarruf olduğundan ne kadar fazla prim yatırdığının bu aşamada belli olmayacağından fazladan yatırılan primlerin iadesi davasının reddine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının 13986222 sigorta sicil numarası ile 312493 sigorta sicil numaralı işyerinde 21.1.1979 tarihinde işe başladığına dair işe giriş bildirgesinin kuruma verildiği, yine bu işyerinin dönem bordrolarında davacının 108 gün çalışmasının kuruma bildirilmesine rağmen hizmet cetveline işlenmediği, davacının 18.7.2007 tarihinde yaşlılık aylığı talebinde bulunduğu ve kurumca hizmet cetveline işlenmeyen bu hizmetlerinin sayılmaması ve sigorta başlangıcı olarak 1.1.1982 tarihinin kabul edilmesi nedeniyle koşulları oluşmadığı gerekçesi ile yaşlılık aylığı talebinin reddedildiği, davacının 11.7.2009 tarihine kadar çalışmaya devam ettiği, 1.8.2009 tarihinden itibaren uyuşmazlık konusu bu hizmeti dahil edilmemek suretiyle yaşlılık aylığı bağlandığı anlaşılmaktadır.
Somut olayda her ne kadar mahkemece davanın kısmen kabulü ile ilk işe giriş tarihinin 21/01/1979 tarihi olduğunun, 21/01/1979-16/01/1980 tarihleri arasında toplam sigortalı hizmet süre sayısının 108 gün olduğunun, 13986222 sigorta sicil numarası ile 13999356 sigorta sicil numarasının her ikisininde davacıya ait olduğunun tespitine ve fazladan yatırılan primlerin iadesi davasının reddine dair verilen karar doğru ise de davacının 18/07/2007 tarihli başvurusuna göre emekliliği hak ettiğinin tespiti ve fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak şimdilik 2.000,00 TL’nin yasal faizi ile davalıdan tahsili istemi hakkında karar verilmemesi hatalı olmuştur.
Mahkemece yapılacak iş, davacının sigortalılık başlangıcı 21/01/1979 tarihi ve 21/01/1979-16/01/1980 tarihleri arasında toplam sigortalı hizmet süre sayısının 108 gün olduğunun ve diğer hizmetleri ile birleştirilmesi gerektiğinin kabulüne göre davacının 18.7.2007 tarihli yaşlılık aylığı talebini yasal koşullar çerçevesinde hükme bağlamaktan ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden taraflardan davacıya iadesine, 15/09/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.