Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2013/20725 E. 2014/3961 K. 06.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/20725
KARAR NO : 2014/3961
KARAR TARİHİ : 06.03.2014

MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 15. İş Mahkemesi
TARİHİ : 31/10/2013
NUMARASI : 2013/593-2013/646

Davacı, 03/11/2006 tarihi itibariyle Bağ-Kur sigorta sonlandırmasını ve prim borcunun iptali ile Bağ-Kur’a ödenmiş primlerin ilgili yasa gereğince Bağ-Kur’dan talep etme hakkı saklı tutularak Bağ-Kur primlerinin iadesinin ve 18/05/2010 tarihli yaşlılık aylığı takip talebinin kabulünü ve birikmiş aylıkların faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün taraf vekillerinin temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davacı ve davalı Kurumun aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, davacının 3.11.2006 tarihinden sonra esnaf Bağ-Kur sigortalısı olmadığının tespiti ile, bu tarihten sonra Bağ-Kur prim borcunun olmadığı ve başvuru tarihini takip eden aybaşından itibaren 506 sayılı Yasa kapsamında yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile hükümde yazılı şekilde karar verilmiş olup, davacının prim borcunun olmadığına ilişkin talebi yönünde olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiştir.
Davanın yasal dayanağı 1479 sayılı Yasanın 24/I-d maddesi ve 5510 sayılı Yasanın 9. maddesidir.
1479 sayılı Yasanın 24. maddesi bu kanuna göre sigortalı sayılanları düzenlemiş olup, 24/I-d maddesi, limited şirket ortaklarının bu kanuna göre sigortalı sayılacağı hükmüne haizdir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının vergi kaydına istinaden 29.8.1995 tarihinde esnaf Bağ-Kur sigortalılığının başladığı ve davacının D.. Tur. Gıda Paz. Tic. Ltd. Şti ortaklığından ötürü sigortalılığının devam ettiği, 29.8.1995-31.12.1997, 21.7.2003-26.10.2006 tarihleri arasında vergi kaydının, 23.5.1996-5.2.1999 tarihleri arasında oda kaydının, 24.5.1996-1.11.2006 tarihleri arasında esnaf sicil kaydının bulunduğu, 3.11.2006-18.5.2010 tarihleri arasında kesintisiz devam eden 506 sayılı Yasa’ya tabi çalışmalarının bulunduğu, 18.5.2010 tarihinde kuruma başvururak SSK’dan yaşlılık aylığı bağlanmasını talep ettiği ancak 1479 sayılı Yasa’ya tabi sigortalılığının devam ettiği gerekçesi ile talebinin reddedildiği anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlık; 506 sayılı Yasa’ya tabi sigortalılık ile esnaf Bağ-Kur sigortalılığının 3.11.2006 tarihinde çakışması nedeniyle hangi kurumdaki çalışmanın esas alınacağı, esnaf Bağ-Kur sigortalılığının devam edip etmeyeceği noktasında toplanmaktadır.
Uyuşmazlık tarihinde yürülükte bulunan mevzuatımıza göre “Ç.. sigortalılık sorununu” gerek 506 Sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu ve gerekse 1479 Sayılı Bağ-Kur Kanunu birbirlerine paralel düzenlemeler ile bir sigortalının aynı anda birden fazla sosyal güvenlik kurumuna tabi olmasını yasaklayıp sigortalının önceden başlayıp devam eden sigortalılığına geçerlik tanıyarak çözüme ulaştırmaya çalışmışlardır. Yasa sistemimize göre bir kimsenin 506 sayılı Yasa kapsamına girebilmesi için hizmet akdine tabi bir işte çalışması yanında başka bir sosyal güvenlik kurumu kapsamında bulunmaması gerekir. Anılan yasanın 3. maddesinin I. ( F ) bendinde “Kanunla kurulu emekli sandıklarına aidat ödemekte olanların” ( K ) bendinde ise “Herhangi bir işverene hizmet akdiyle bağlı olmaksızın kendi nam ve hesabına çalışanların” sigortalı sayılmayacağı belirtilmiştir. Aynı şekilde 1479 Sayılı Bağ-Kur Kanunu’nun 24. maddesinin I. ve II. Fıkralarında da bir kimsenin 1479 sayılı Yasa kapsamına girebilmesi için kendi adına bağımsız çalışıp kazanç sağlaması yanında başkaca sosyal güvenlik kurumu kapsamında bulunmaması koşulu getirilmiştir. Bütün bu açıklamalardan anlaşılacağı üzere, sosyal güvenlik sistemimizde çifte sigortalılık mümkün olmayıp önceden başlayıp devam edegelen sigortalılığa geçerlik tanınmaktadır (03.10.2001 gün ve E: 2001/21-627, K: 2001/659 Sayılı Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararı).
Somut olayda, davacının 29.8.1995 tarihinde başlayan esnaf Bağ-Kur sigortalılığı önceden başlayan sigortalılık olup, mahkemece önceden başlayan ve kesintisiz devam eden esnaf Bağ-Kur sigortalılığının 5510 sayılı Yasa’nın 9. maddesi uyarınca şirket ortaklığından ötürü devam edip etmediği hususları araştırılmaksızın, baskın çalışmanın 506 sayılı Yasa’ya tabi geçen çalışmalar olduğu gerekçesi ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması hatalı olmuştur.
Öte yandan, davacının iptalini istediği dönemlere ilişkin Bağ-Kur prim borcu olmadığı yönündeki talebi hususunda olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davacı ve davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edenlerden davacıya iadesine 06.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.