YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/20703
KARAR NO : 2014/7282
KARAR TARİHİ : 08.04.2014
MAHKEMESİ : Uşak 1. İş Mahkemesi
TARİHİ : 11/10/2013
NUMARASI : 2004/973-2013/753
Davacı, murisinin iş kazası sonucu ölümünden doğan manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davacılar ile davalı vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Dava 12.11.2002 tarihinde meydana gelen iş kazasındaki yaralanma ile bu yaralanmanın tedavisi için başvurulan SSK hastanesi ile doktorların kusurlu eylemleri sonucu 22.11.2002 tarihinde ölen sigortalının hak sahiplerinin manevi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece işverene yönelik dava tefrik edilerek yapılan yargılama sonunda manevi tazminat istemlerinin kısmen kabulü ile davalı işverenden tahsiline karar verilmiş ve bu karar davacı ve davalı vekilince süresinde temyiz edilmiştir.
Sigortalının davalı işyerinde çalışırken 12.11.2002 günü iş kazası geçirdiği, mesai bitimi vizite kağıdı düzenlenerek gönderildiği Uşak SSK hastanesinde önce istirahat verilerek evine gönderildiği, aynı gün gecesi yeniden acil servise müracaatı üzerine serum bağlanarak ertesi gün servise müracaatı istendiği 13.11.2002 tarihinde yatırıldığı Uşak SSK hastanesinden batın travması teşhisiyle İzmir Tepecik SSK Hastanesine gönderildiği, 14.11.2002 tarihinde ameliyat edildiği, 22.11.2002 tarihinde karın travması,ince bağırsak delinmesine bağlı karın içi apsesine bağlı olarak öldüğü, iş kazası sonucu ölüm nedeniyle hak sahiplerine kurumca gelir bağlandığı dosya içeriğinden anlaşılmaktadır.
Olayda, ölüm olayı işyerinde 12.11.2002 günü kaza geçirildikten sonra tedavi sürecinde 22.11.2002 tarihinde ortaya çıkmıştır. Böyle hallerde, ölüm olgusunda, işyerinde çalışırken geçirdiği kazanın payı öngörülebilirse de tedavi süreci, sigortalının tedaviyi kabul etmemesi veya hekimin bildirdiği tedbir ve tavsiyelere uymaması, veya ölüme yol açabilecek sair bir hastalık veya sebep veya ileri derece yaşlılık gibi doğal nedenler dahi etkili olabilir. Diğer bir deyimle, müterafik illiyet ve kusur söz konusu edilebilir. Kurumun hak sahiplerine gelir bağlaması ve ölümün iş kazasından ileri geldiğini kabul etmesi de, sigortalının mutlaka iş kazası sonucunda öldüğü anlamına gelmeyebilir. Nitekim davacı dava açarken tefrik olunan dosyada ölüm olayının meydana gelmesinde hastane ve doktor hatalarının da etkili olduğunu kabulle, Kuruma ve doktorlarına da dava yöneltmiştir. Bu durum karşısında, iş kazası sonundaki yaralanmanın tek başına ölüm olayına yol açıp açmayacağı araştırılarak, iş kazasındaki yaralanma tek başına ölüm olayına yeterli değilse bu kez iş kazası nedeniyle sürekli iş göremezlik oranının tıbben tespitinin mümkün bulunup bulunmadığı araştırılarak sonucuna göre karar verilmek gerekirken eksik araştırma ve incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.
Mahkemece yukarıda açıklanan maddi ve hukuksal olgular dikkate alınmadan, eksik inceleme ve araştırma ile manevi tazminatların takdiri ile yazılı şekilde hüküm kurması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul olunmalı ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı vekilinin temyiz itirazları ile davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 08.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.