YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/20675
KARAR NO : 2014/14
KARAR TARİHİ : 13.01.2014
MAHKEMESİ : Yumurtalık Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
TARİHİ : 28/09/2011
NUMARASI : 2010/53-2011/376
Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ….. tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2- Dava, davacının Nisan 1993 tarihinden 24.04.2004 tarihine kadar davalı Belediyede geçen ve Kuruma bildirilmeyen sigortalı çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile hükümde yazılı şekilde karar verilmiş ise de bu sonuca eksik araştırma ve inceleme ile gidilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa’nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa’nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay’ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır. Çalışma olusu her türlü delille ispat kazanabilirse de çalışmanın konusu niteliği başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır. Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davalı Belediye tarafından davacı adına 15.09.1997 tarihinde işe girdiğine dair işe giriş bildirgesinin verildiği, davacının 1997 ve 1998 yıllarında çalışmasının bildirilmediği, 1999/1.döneminden 2004/1.dönemine kadar davalı Belediyeden hizmetinin bildirildiği; 1999/1.döneminde 75 gün, 2000/1.döneminde 118 gün olmak üzere eksik bildirim yapıldığı, ancak diğer dönemlerde tam bildirim yapıldığı, davacının 15.10.1997 tarihli dilekçe ile davalı Belediyede herhangi bir işte geçici olarak çalışmak istediğini bildiren iş başvurusunda bulunduğu, kıdem ve ihbar tazminatı tablosunda davacının 15.10.1997-15.04.2004 tarihleri arasında 6 yıl 6 ay hizmetinin hesaplandığı anlaşılmaktadır.
Yapılacak iş, davacının davalı Belediyede geçici işçi statüsünde çalıştığı anlaşıldığından ve çalışmalarının geçtiğini ileri sürdüğü işyeri bir kamu kuruluşu olduğundan ve kamu kuruluşlarında çalışanların kayıtlara geçirilmesi ve ücret ödemenin belgelere dayandırılması asıl olduğundan, davalı Belediye Başkanlığı nezdindeki ihtilaflı döneme ait ücret bordrolarının ve puantaj kayıtlarının tamamının aslını veya onaylı örneklerini getirtmek, bildirim yapılmayan dönemlere ilişkin ücret ödeme bordrolarında davacının imzasının bulunup bulunmadığını saptamak, davacının işyeri özlük dosyasının eksiksiz ve onaylı bir örneğini işyerinden istemek, işveren kuruluşun davacı ile ilgili yetkili şef, amir, müdür gibi yetkili kişilerini dinlemek, davacının bildirimin dışındaki dönemde ücretini ne şekilde aldığını araştırmak, bu dönemde çalıştığına ve ücret aldığına ilişkin belgelerin ibraz edilememesi halinde bunun nedenini araştırmak ve haklı bir nedene dayanıyor ise bu takdirde tanık sözlerine itibar ederek davanın nitelikçe kamu düzenini ilgilendirdiği nazara alınıp araştırma genişletilerek tüm deliller birlikte değerlendirilip davacının çalışmasının niteliğini somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde ortaya koyduktan sonra sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edenlerden Z.. B..’na iadesine, 13.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.