Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2013/20597 E. 2014/17796 K. 18.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/20597
KARAR NO : 2014/17796
KARAR TARİHİ : 18.09.2014

MAHKEMESİ : Kocaeli 2. İş Mahkemesi
TARİHİ : 03/10/2013
NUMARASI : 2012/350-2013/352

Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalılardan Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı SGK’nun aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2- Dava, 13.09.2011-04.02.2012 tarihleri arasında (izinli olduğu 5 gün hariç) SGK’na bildirilmeyen hizmet akdine dayalı çalışmalarının 800 TL olan gerçek ücret üzerinden tesbiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa’nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa’nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay’ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden, bordro tanıklarınca davacının davalı işverene ait inşaat işyerinde yemekhane bölümünde yemek dağıtımı ve çay servisi işinde, izinli olduğu bir kaç gün dışında aralıksız çalıştığının beyan edildiği, 13.09.2011-04.02.2012 tarihleri arasında geçen sigortalı çalışmalarının SGK’na kısmi olarak bildirildiği, puantaj cetvellerinin davacının imzasını içerdiği, mahkemenin, tanık anlatımları doğrultusunda davanın kabulüne karar verdiği anlaşılmaktadır.
Hizmet tespiti konusunda yapılacak iş; davacının tesbitini istediği sürelere ilişkin puantaj cetvelleri davacının imzasını içerdiğine göre, bu imzaların davacıya ait olup olmadığı davacıya sorularak, imzalara itirazı varsa imza incelemesi yaptırmak, imzaların davacıya ait olmadığı saptanırsa bordro tanıklarının anlatımları doğrultusunda davanın kabulüne karar vermek; imzaların davacıya ait olduğunun saptanması durumunda ise, puantaj cetvellerinin aksinin ancak yazılı delille kanıtlanabileceği göz önünde tutularak hizmet tespiti talebi konusunda bir karar vermekten ibarettir.
3-Öte yandan davacı, SGK’na bildirilmeyen hizmet akdine dayalı çalışmalarının 800 TL olan gerçek ücret üzerinden tesbitini talep etmiştir. Gerçek ücretin ise, işyeri kayıtlarından giderek ücret tediye bordrolarından saptanacağı, bordrolardan tesbit edilememesi durumunda ise işçinin yaşı, kıdemi, meslek durumu dikkate alınarak, emsal işi yapan işçilerin aldığı ücret gözönünde tutularak belirlenmesi gerektiği Yargıtay’ın yerleşmiş görüşlerindendir.
Mahkemece yapılacak iş, bordro tanıklarının davacının büro işyerinde yemek dağıtım, çay servisi, getir-götür işlerine baktığını beyan ettikleri de dikkate alınarak, keşif ve bilirkişi incelemesi ile işyerinin kapsam ve kapasitesini belirlemek, işverenin yaptığı bildirimler ile çalışan işçilerin niteliklerini de karşılaştırarak, işverenin çalıştırdığı işçilerin kıdem ve pozisyonuna göre gerçek ücreti üzerinden bildirilip bildirilmediği üzerinde durmak, davacının asgari ücret ile çalışması olağan olmayan nitelikli bir işçi olup olmadığını, nitelikli bir işte çalıştırılıp çalıştırılmadığını belirlemek, asgari ücretle çalışmasının olağan olmadığı belirlendiği takdirde, işverenin aynı pozisyondaki işçilere ödediği ücretlerin gerçeğe uygun olup olmadığını değerlendirmek, bu bildirimlerin gerçeğe uygun olduğunun belirlenmesi halinde, bu ücretleri esas almak, aksi takdirde benzer işi yapan işyerlerinden, gerektiğinde ilgili meslek odasından ve Türkiye İstatistik Enstitüsü’nden emsal ücret araştırması yaparak, elde edilecek sonuca göre karar vermekten ibarettir.
O halde, SGK’nun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 18.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.