YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/20562
KARAR NO : 2014/19963
KARAR TARİHİ : 16.10.2014
MAHKEMESİ : Erzurum İş Mahkemesi
TARİHİ : 24/10/2013
NUMARASI : 2012/43-2013/585
Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
K A R A R
Davacı, MEB’na bağlı davalı Y.. İ..ne ait sipariş atölyesinde 10.02.1998-10.04.2010 tarihleri arasında kesintisiz çalıştığını ve SGK’na eksik bildirilen çalışmalarının tesbitini istemiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş ise de, bu sonuca eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak varılmıştır.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasanın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa’nın 86/8. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay’ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Somut olayda, ihtilaflı dönemde davacının SGK’na bildirilen çalışmalarının bulunmadığı, 25.10.2011 tarihli davalı Y.. İ..’nin yazısına göre davacının, 1999-2010 tarihleri arasında sipariş atölyesinde yardımcı öğretici olarak çalıştığının bildirildiği, 2005-2009 yılları arasında davacıya öğrenci ücret bordrolarında imza karşılığı ücret ödendiği görülmektedir.
Mahkemece, davalı işverene ait döner sermaye işletmesince dışarıdan spariş alındığı bu siparişlerin isteği olan öğrencilere yaptırıldığı, bunun karşılığında da alınan ücretten öğrenciye %50 sinin verildiği, davacının ıısta öğretici yardımcısı ünvanı ile çalıştığı veya çalıştırıldığına dair hiç bir belgenin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, düzenli ve sürekli bir şekilde sipariş üzerine çalışmak yaşamın olağan akışına uygun olmadığı gibi, davacının bu işyerinde çalışması karşılığı ücret aldığına dair yazılı belgeler de bulunmaktadır.
Hizmet akdi, Borçlar Kanunu’nun 313. maddesinde belirlendiği üzere iş sahibi ile işçi arasında yapılan belli veya belli olmayan bir süre için görülen iş karşılığı ücret ödenmesini gerektiren bir sözleşmedir. Hizmet akdi, ücret, bağımlılık ve zaman unsurlarını taşımalıdır. Sigortalılığın oluşumu yönünden gerekli olan zaman unsuru, iş görecek kişinin belli bir zaman dilimi içerisinde, hizmetini işverenin emrine hasretmesidir. Bu zaman dilimi günün tüm süresini kapsayabileceği gibi, günün veya haftanın belli saatlerine de hasredilebilir. Haftanın veya ayın belli gün ve saatlerinde dahi çalışma söz konusu olabilir. Sigortalı sayılabilme yönünden gerek ücretin kendisi, gerekse ödenme biçim ve yöntemi zorunlu bulunmamaktadır. Son olarak hizmet akdinin bağımlılık unsuru ise çalışanın, hizmetini belli bir zaman dilimi içerisinde, işverenin emrinde ve onun vereceği direktif doğrultusunda gerçekleştirmesidir. İşverence gösterilen işlerin, çalışan tarafından, işveren emir ve direktiflerine uygun olarak görülmesi gerekir. Bağımlılık, her an ve durumda çalışanı denetleme veya buyruğuna göre edimini yaptırma olanağını işverene tanıyan, çalışanın edimi ile ilgili buyruklar dışında, çalışma olanağı bulamayacağı nitelikte bir çalışmadır.
Yapılacak iş; yukarıda değinilen mevcut deliller de dikkate alınarak, somut olayda, hizmet akdinin unsurlarının bulunup bulunmadığını irdeleyerek bir karar verilmesinden ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın, eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine
16.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.