Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2013/20488 E. 2014/17786 K. 18.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/20488
KARAR NO : 2014/17786
KARAR TARİHİ : 18.09.2014

MAHKEMESİ : Bakırköy 6. İş Mahkemesi
TARİHİ : 01/10/2013
NUMARASI : 2012/337-2013/517

Davacı, yaşlılık aylığı üzerine konulan haczin kaldırılmasına, yapılan kesintilerin iadesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

Dava, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından prim borcu nedeniyle, davacının SGK’dan aldığı yaşlılık aylığı üzerine konulan haczin kaldırılması, aylıktan yapılan kesintilerin iadesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulü ile davacı hakkındaki icra takibi nedeniyle SGK’ndan aldığı yaşlılık aylığına konulan haczin kaldırılmasına karar verilmiştir
Dosyadaki kayıt ve belgelerden davacının dava dışı borçlu şirketin (T.. İplik San. Ürn. San. Tic. A.Ş.) üst düzey yöneticisi olması nedeniyle, borçlu şirketin prim borcundan dolayı 2007/020956 sayılı dosyasından takip başlatıldığı, davacının davalı kurumdan almakta olduğu yaşlılık aylıklarına 2012/Haziran döneminden itibaren haciz konularak, kesinti yapıldığı ve kesintilerin halen devam ettiği anlaşılmaktadır.
5510 sayılı Yasa’nın 1.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 93.maddesinde bu Kanun gereğince sigortalıların gelir,aylık ve ödeneklerinin devir ve temlik edilemeyeceği,gelir,aylık ve ödeneklerin 88.maddeye göre takip ve tahsili gereken (kurumun süresi içinde ödenmeyen prim ve diğer) alacakları ile nafaka borçları dışında haczedilemeyeceği bildirilmiştir.
Gerçekten kanunların geriye yürümesi konusunda mevzuatımızda genel bir düzenleme bulunmamaktadır. İlke olarak her yasa yürürlüğe girdiği andan itibaren derhal hukuksal sonuçlarını doğurmaya başlar. Bunun doğal sonucu da yasaların yürürlüğe girmelerinden önceki olayları etkilemiyeceği, başka bir anlatımla geriye yürümeyeceklerdir. Ancak devam eden uyuşmazlıklarda, tamamlanmamış hukuki durumlara yeni yasa veya düzenleyici kural ” derhal yürürlüğe girme” niteliği nedeniyle uygulanacak ve hukuki sonuçlarını doğuracaktır. Bu gibi durumlarda kanunların geriye yürümesi değil ani etkisi söz konusudur. Sosyal güvenlik hukukunun ilgi alanı kamusal olup otoritesi kamu düzenini ilgilendirmektedir. Bu nedenle sosyal güvenlik hukuku ile ilgili yasalar yürürlüğe girdiği andan itibaren derhal hukuksal sonuçlarını doğurur.
Bu açıklamalar karşısında 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Yasa’nın 93. maddesinin uygulayacağı açıktır. Mahkemece, 2012/Haziran tarihinden itibaren yapılan davaya konu kesintilerin yasal dayanağı olduğundan davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi hatalı olmuştur.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmaksızın hatalı yorum ve gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde davalı SGK vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 18.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.