YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/20474
KARAR NO : 2013/22742
KARAR TARİHİ : 05.12.2013
Davacı, yurtdışında çalışmaya başladığı 23/04/1980 tarihinin Türkiye içinde sigortalılık başlangıç tarihi olduğunun tespitine, yurtdışında geçen çalışma sürelerini 3201 sayılı yasa gereğince borçlanmaya hakkı olduğunun kabulü ile borçlandırma işleminin 5510 sayılı yasanın 4/1-a. Madde kapsamında olduğunun, borçlanma talebinin talep tarihindeki prim ödeme tutarı üzerinden geçerli olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi Sezai Öztürk tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
1) Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere ve özellikle davacının yurt dışında rant sigortasına girdiği tarihin ülkemizde sigortalılık başlangıç tarihi olarak kabulü istemi hakkında hüküm kurulmamış ise de temyiz edenin sıfatına göre bozma nedeni yapılmamış olup davalı Kurumun aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine,
2) Dava, davacının yurtdışında Türk vatandaşı olarak geçen çalışma ve işsizlik süresini borçlanma talep tarihinde Türk vatandaşı olma şartı aranmaksızın 5510 sayılı Kanun’un 4/1-a bendi kapsamında borçlanma hakkı bulunduğunun ve borçlanma bedelinin başvuru tarihine göre belirlenmesi gerektiğinin tespiti ile Almanya’da rant sigortasına girdiği 23.04.1980 tarihinin ülkemizde 4/1-a bendi kapsamında sigortalılık başlangıç tarihi olarak kabulü istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davacının talep tarihinde Türk vatandaşı olma şartı aranmaksızın yurtdışındaki borçlanmaya esas hizmet sürelerini (çalışma ve bir yıla kadar işsizlik süreleri) borçlanmaya hakkı olduğunun ve borçlanma talebinin başvuru tarihinde uygulanan günlük prim miktarı üzerinden belirlenmesi gerektiğinin tespitine, davacının 5510 Sayılı Yasa’nın 4/1-a.kapsamında çalışması bulunmadığından borçlanma işleminin bu kapsamda yapılması isteminin reddine karar verilmiştir.
Somut olayda davacının Bakanlar Kurulu kararı ile Türk vatandaşlığından çıkmasına izin verilmiş ise de 20.10.1995 tarihli Bakanlar Kurulu kararı ile yeniden Türk vatandaşlığına alınmış olup 26.11.2012 borçlanma başvuru tarihinde Türk vatandaşı olması nedeniyle 3201 sayılı Kanun’un 1.maddesine göre borçlanma hakkı bulunmaktadır. Kurum da bu doğrultuda davacının 23.04.1980-12.03.1994 tarihleri arasında yurt dışında geçirdiği 5000 güne ait borçlanma bedelini tahakkuk ettirerek davacıya tebliğ etmiştir. Kurum davacının borçlanma hakkı bulunduğunu kabul etmekle birlikte borçlanmayı 4/1-b bendi kapsamında kabul etmektedir.
Dosyadaki uyuşmazlık, davacının yurtdışı hizmet borçlanmasına ait sürelerin 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununa göre hangi sigortalılık haline göre geçmiş sayılacağının belirlenmesi noktasında toplanmaktadır.
3201 sayılı Yurt Dışında Bulunan Türk Vatandaşlarının Yurt Dışında Geçen Sürelerinin Sosyal Güvenlikleri Bakımından Değerlendirilmesi Hakkında Kanun’un 5.maddesine 17.04.2008 tarih ve 5754 sayılı Kanun’un 79.maddesi ile eklenen (yürürlük tarihi 08.05.2008) 4.fıkraya göre “Yurtdışı hizmet borçlanmasına ait süreler 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununa göre hangi sigortalılık haline göre geçmiş sayılacağının belirlenmesinde; Türkiye’de sigortalılıkları varsa borçlanma talep tarihindeki en son sigortalılık haline göre, sigortalılıkları yoksa aynı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında geçmiş sigortalılık süresi olarak kabul edilir.”
Somut olayda, davacının ülkemizde sigortalı tescili bulunmadığından 26.11.2012 tarihli borçlanma başvurusunun Kanun’un 4/1-b bendi kapsamında değerlendirilmesi 3201 sayılı Kanun’un 5/4 maddesine uygun olup Kurum işlemi yerindedir. Mahkemece davacının 5510 Sayılı Yasa’nın 4/1-a kapsamında çalışması bulunmadığından borçlanma işleminin bu kapsamda yapılması isteminin reddine karar verilmesi doğrudur. Ne var ki Kurumca davacının Kanun’un 4/1-b bendi kapsamında borçlanma hakkı bulunduğuna dair uyuşmazlık çıkarılmadığı halde davacının talep tarihinde Türk vatandaşı olma şartı aranmaksızın yurtdışındaki borçlanmaya esas hizmet sürelerini (çalışma ve bir yıla kadar işsizlik süreleri) borçlanmaya hakkı olduğunun ve borçlanma talebinin başvuru tarihinde uygulanan günlük prim miktarı üzerinden belirlenmesi gerektiğinin tespitine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 05.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.