Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2013/20408 E. 2014/3150 K. 25.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/20408
KARAR NO : 2014/3150
KARAR TARİHİ : 25.02.2014

MAHKEMESİ : Kayseri 1. İş Mahkemesi
TARİHİ : 03/10/2013
NUMARASI : 2008/953-2013/576

Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

K A R A R

1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle, kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, iş kazası nedeniyle sigortalının maddi zararların giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulü ile 11.426,00 TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 27.06.2007 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerin incelenmesinden; iş kazası sonucu davacının sürekli iş göremezlik oranının % 6.1 olduğu, Sosyal Güvenlik Kurumu Teftiş Kurulu Başkanlığı tarafından olayın iş kazası olduğunun tespit edildiği, hükme esas bilirkişi kusur raporunda davacı işçinin % 35, davalı işverenin % 65 oranında kusurlu bulunduklarının belirtildiği, Kurumca davacıya 1.409,50 TL geçici iş göremezlik ödeneği ve 164,40 TL sağlık yardımı ödemesi yapıldığı, bilirkişi hesap raporunda davacının 27.06.2007-17.10.2007 tarihleri arasındaki geçici iş göremezlik dönemine ilişkin zararlarının ve 17.10.2007 tarihinden itibaren PMF yaşam tablosuna göre bakiye ömrü boyunca hesaplanan sürekli iş göremezlik dönemine ilişkin zararlarının ayrı ayrı kalemler halinde hesaplanması sonucu, toplam zarar miktarından kusur oranı tenzil edildikten sonra 17.579,02 TL karşılanmamış zararının bulunduğunun tespit edildiği anlaşılmıştır.
İş kazası ya da meslek hastalığı nedeniyle geçici iş göremezlik, kaza tarihinde yürürlükte bulunan 506 sayılı Yasa’nın 16. ve 89. maddelerinde düzenlenmiştir. Buna göre, iş kazası ya da meslek hastalığı sonucu iş göremez duruma düşen sigortalıya sağlık yardımları dışında iş kazasının olduğu ya da meslek hastalığı nedeniyle tedavisinin başladığı tarihten, tedavisinin bitimine kadar, geçici iş göremez duruma düştüğü her gün için 506 sayılı Yasa’nın 89. maddesindeki yöntemle yatarak ya da ayakta tedavi görmesine göre bir ödenek verilir. Sigortalının iş göremezlik durumunun ödeneğin belirlenmesinde etkisi yoktur. Ancak kusur durumu ve zararın oluşumuna veya artmasına sigortalının katkısına göre %50’ye kadar geçici iş göremezlik ödeneği azaltılabilir.
Geçici iş göremezlik devresinde sigortalının çalışamadığı dönemde yoksun kaldığı gelirin karşılanması, sürekli iş göremezlik halinde ise, iş kazası ya da meslek hastalığı nedeniyle çalışma gücünde meydana gelen eksilme sonucu gelir kaybı ya da yıpranmaya bağlı olarak ortaya çıkan zararın tazmini söz konusudur. Dolayısıyla, sürekli iş göremezlik nedeniyle tazminatın hesaplanmasında zararın başlangıç tarihinin olay tarihi olarak alınması halinde, haksız zenginleşmeyi ve mükerrer ödemeyi önlemek için geçici iş göremezlik ödeneğinin hesaplanan maddi zarardan indirilmesi gerektiği açıktır.
Yapılacak iş; maddi tazminat hesabında, geçici iş göremezlik dönemi ve sürekli iş göremezlik dönemine ilişkin toplam zarar miktarı belirlendikten sonra, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından davacıya ödenen geçici iş göremezlik ödeneğinin davalının kusuruna isabet eden rücu edilebilecek kısmının zarar miktarından indirilerek sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 25.02.2014 gününde oy çokluğuyla karar verildi.