Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2013/20317 E. 2014/2596 K. 18.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/20317
KARAR NO : 2014/2596
KARAR TARİHİ : 18.02.2014

MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 8. İş Mahkemesi
TARİHİ : 04/07/2013
NUMARASI : 2011/895-2013/317

Davacılar, murisinin iş kazası sonucu ölümünden doğan maddi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalılardan Y….. A.Ş. Vek. Av. A.. Ü.., M.. Ş.. ve A. S. S. vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.

K A R A R

1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal gerektirici nedenlere göre, davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, sigortalının iş kazasından vefatı nedeniyle eşinin maddi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece; davalı M.. F.. yönünden davanını reddine, diğer davalılar yönünden kabulü ile 127.004,95 TL maddi tazminatın ölüm tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müteselsilen tahsili ile davacı eşe ödenmesine karar verilmiştir.
Dosya kapsamındaki kayıt ve belgelerden; davacı murisi R. D. iş kazası sonucu vefat ettiği, 25.09.2012 tarihli bilirkişi kusur raporunda davalı asıl işveren M.. Metal San ve Tic. A.Ş.’nin % 20, davalı alt işveren Y…. A.Ş.’nin % 20, davalı alt işveren H… Metal Prefabrikasyon A.Ş.’nin % 40 ve kazazede işçinin % 20 orarında kusurlu olduklarının belirtildiği, 21.12.2012 tarihli bilirkişi kusur raporunda davalı M.. Metal San ve Tic. A.Ş.’nin kusuru bulunmadığı, davalı …. A.Ş.’nin asıl işveren olarak kabul edilerek % 35, davalı alt işveren H… Metal Prefabrikasyon A.Ş.’nin % 40 ve kazazede işçinin % 20 orarında kusurlu olduklarının belirtildiği, Mahkeme kararının gerekçesinde 25.09.2012 tarihli bilirkişi kusur raporunun hükme esas alındığının belirtildiği, bilirkişi hesap raporunda müteveffa sigortalı ve hak sahibi eşin muhtemel yaşama sürelerinin terditli şekilde 01.10.2008 tarihine kadar PMF yaşama tablosuna göre, bu tarihten itibaren CSO beklenen ömür tablosuna göre tespit edildiği belirtilerek 21.12.2012 tarihli kusur raporuna göre zarar miktarının hesap edildiği anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlık, tazminatın belirlenmesi noktasında toplanmaktadır.Tazminatın saptanmasında ise; zarar ve tazminata doğrudan etkili olan işçinin net geliri, bakiye ömrü, iş görebilirlik çağı, iş görmezlik ve karşılık kusur oranları, Sosyal Sigortalar tarafından bağlanan peşin sermaye değeri gibi tüm verilerin hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde öncelikle belirlenmesi gerektiği tartışmasızdır. Öte yandan tazminat miktarının, işçinin olay tarihindeki PMF yaşama tablosuna göre bakiye ömrü esas alınarak aktif ve pasif dönemde elde edeceği kazançlar toplamından oluştuğu yönü ise söz götürmez.
Başka bir anlatımla, işçinin günlük net geliri tespit edilerek bilinen dönemdeki kazancı mevcut veriler nazara alınarak iskontolama ve artırma işlemi yapılmadan hesaplanacağı, bilinmeyen dönemdeki kazancının ise; yıllık olarak %10 arttırılıp %10 iskontoya tabi tutulacağı, 60 yaşına kadar (aktif) dönemde, 60 yaşından sonrada bakiye ömrüne kadar (pasif) dönemde elde edeceği kazançların ortalama yöntemine başvurulmadan her yıl için ayrı ayrı hesaplanacağı, hesap raporunun Yargıtay denetimine elverişli olması gerektiği Yargıtay’ın oturmuş ve yerleşmiş görüşlerindendir.
Somut olayda; bilirkişi hesap raporunda gerekçede kabul edilen ve oluşa uygun olan 25.09.2012 tarihli ilk kusur raporu yerine 21.12.2012 tarihli ikinci kusur raporunda tespit edilen kusur oranlarının hesaplamaya esas alınması ile müteveffa sigortalı ve hak sahibi eşin muhtemel yaşama sürelerinin terditli şekilde 01.10.2008 tarihine kadar PMF yaşama tablosuna göre, bu tarihten itibaren CSO beklenen ömür tablosuna göre tespit edilerek maddi zarar miktarının saptanması doğru olmamıştır.
Yapılacak iş; maddi tazminat miktarının konusunda uzman aktüerya bilirkişisine Dairemizin yerleşik içtihadlarına uygun şekilde müteveffa sigortalı ve hak sahibi eşin muhtemel yaşama sürelerinin 1931 tarihli PMF yaşama tablosuna göre tespit edilerek gerekçede kabul edilen ve oluşa uygun olan 25.09.2012 tarihli bilirkişi kusur raporunda belirtilen kusur oranlarının esas alınarak hesaplattırılması ile çıkacak sonuca göre bir karar verilmesinden ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgulara aykırı biçimde yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalılara iadesine,18.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.