Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2013/20274 E. 2014/18309 K. 23.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/20274
KARAR NO : 2014/18309
KARAR TARİHİ : 23.09.2014

MAHKEMESİ : Şarkışla Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
TARİHİ : 19/07/2013
NUMARASI : 2013/19-2013/239

Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde 16/02/2003-01/10/2004 tarihleri arasında çalıştığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalılardan Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davalı Kurumun aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, davacının 16.02.2003 ile 01.10.2004 tarihleri arasında davalı işyerinde geçen ve Kuruma bildirilmeyen sigortalı çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulü ile hükümde yazılı şekilde karar verilmiş ise de bu sonuca eksik araştırma ve inceleme ile gidilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa’nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa’nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay’ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Çalıştırılanlar, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun 3. maddesinde belirtilen istisnalardan olmamak kaydıyla, 2. maddede öngörülen koşulların varlığı halinde kendiliğinden sigortalı sayılırlar.
Sigortalılar ile bunların işverenleri hakkında sigorta hak ve yükümlülüklerinin sigortalının işe alındığı tarihten başlayacağına ilişkin norm, sigortalının kayıt altına alınabilmesi ile sonuç doğurur.
Bildirimsiz geçen çalışmaların tespitine ilişkin dava koşulları 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun 79/10. maddesinde tanımlanmıştır. Bunlar; 506 sayılı Kanun kapsamında sigortalı sayılma, yönetmelikte tespit edilen belgelerinin Kuruma verilmemiş ya da çalışmaların Kurumca saptanamamış olması ile anılan davanın hak düşürücü süre içerisinde açılmış olması şeklinde sıralanabilir.
Sigortalı, bildirimsiz kalan çalışmalarının tespitini hak düşürücü sürenin işlemeye başladığı, hizmetin geçtiği yılın sonundan itibaren beş yıl (20.06.1987 tarihinde on yıla çıkarılmıştı. Ancak 01.06.1994 tarihinde tekrar beş yıla indirildi.) içerisinde isteyebilir. Hak düşürücü süre, bildirimsiz kalan çalışmalar yönünden öngörülmüştür.
İşverenin, sigortalılara ilişkin hangi belgeleri Kuruma vermesi gerektiği Kanunun 79/1.maddesinde açıkça ifade edildiği üzere yönetmeliğe bırakılmıştır. Atıf yapılan Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliğinde, işverence Kuruma verilecek belgeler; işe giriş bildirgesi, aylık sigorta primleri bildirgesi, dönem bordrosu vd. şeklinde sıralanmıştır. Bu belgelerden birisinin dahi Kuruma verilmiş olması veya Kurumca, fiilen ya da kayden sigortalı çalışma olgusunun tespiti halinde hak düşürücü süreden söz edilemeyecektir.
Kesintili çalışmanın varlığı halinde ise, kesintinin öncesi ve sonrasında oluşacak her çalışma devresi için dava koşullarının varlığı yukarıda belirtilen olgular dikkate alınarak belirlenecektir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; 1967 sicil numaralı davalı işyerinin 01.03.1964 tarihinde 506 sayılı Kanun kapsamına alındığı, bu işyerinden davacı adına 15.10.2004 tarihli işe giriş bildirgesinin verildiği ve 01.10.2004 – 14.11.2011 tarihleri arasında çalışmanın bildirildiği, ihtilaflı dönemde 10.06.2003 – 14.06.2013 tarihleri arasında 1004631 sicil numaralı davadışı işyerinden davacı adına çalışmaların bildirildiği, Eylül 2003, Kasım 2003, Ocak 2004, Şubat 2004, Mart 2004, Nisan 2004, Mayıs 2004, Haziran 2004, Temmuz 2004, Ağustos 2004, Eylül 2004 dönemlerine ilişkin imzalı ücret bordrolarının olduğu görülmüştür.
Somut olayda, ihtilaflı dönemde davacı adına 10.06.2003 – 14.06.2013 tarihleri arasında davadışı 1004631 sicil numaralı işyerinden çalışmaların bildirildiği, bazı dönemlere ilişkin imzalı ücret bordrolarının olduğu, buna rağmen davacının davadışı 1004631 sicil numaralı işyerinden bildirilen çalışmalarının gerçekliliği ve buna göre davalı işyerindeki çalışmalarında kesinti olup olmadığının araştırılmadığı, imzalı ücret bordrolarına rağmen hiçbir araştırma yapılmaksızın bu dönemlerde eksik bildirilen sürelerin tamamlandığı, resen tanık seçilmeksizin davacı tanıklarının beyanı ile hüküm kurulduğu görülmüştür.
Yapılacak iş; davacının davadışı 1004631 sicil numaralı işyerinden çalışmalarının gerçek olup olmadığı ve buna göre bu tarihten önceki çalışmaları yönünden hak düşümü süresinin geçip geçmediğini tartışmak, imzalı ücret bordrolarındaki imzaların davacının eli ürünü olup olmadığını davacıya sormak, inkar halinde imza incelemesi yaptırmak, imzalı ücret bordrosu olmayan veya olup da imzaların davacıya ait olmadığı anlaşılan dönemlerde, davalı Belediye çalışanları arasında resen tespit edilecek kişileri hazır edip çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak, çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde 506 sayılı Yasanın 2, 6, 9 ve 79/8. maddeleri gereğince ortaya koyulduktan sonra sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin eksik araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 23.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.