Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2013/20160 E. 2014/16074 K. 03.07.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/20160
KARAR NO : 2014/16074
KARAR TARİHİ : 03.07.2014

MAHKEMESİ : Adıyaman İş Mahkemesi
TARİHİ : 19/11/2012
NUMARASI : 2012/294-2012/377

Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, yargı yolunun caiz olmaması nedeniyle HMK’nun 114/1-2 maddesi gereğince usulden reddine karar vermiştir.
Hükmün, davalılardan Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

Dava, davacının 06.11.1986 – 27.05.1987 tarihleri arasında Aydınoluk İlkokulunda vekil öğretmen olarak geçen ve Kuruma bildirilmeyen sigortalı çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davacının davasının yargı yolunun caiz olmaması nedeniyle HMK nun 114/1-2 maddeleri gereğince usulden reddine karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa’nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa’nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay’ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Somut olayda; davacı SGK’yı hasım göstererek Kuruma bildirilmeyen sigortalı hizmetlerinin tespitini talep etmektedir. Bu nedenle, eldeki davada İş Mahkemeleri görevlidir. Ayrıca davacı İl Milli Eğitim Müdürlüğünü davalı olarak göstermiş ise de Milli Eğitim Müdürlüğünün ayrı bir tüzel kişiliği bulunmayıp husumetin Milli Eğitim Bakanlığına yöneltilmesi gerekmektedir.
Bu nedenle yapılacak iş, İş Mahkemelerinin görevli olduğunu göz önünde bulundurarak davalı sıfatıyla Milli Eğitim Bakanlığına tebligat yapmak, tarafların tüm delillerini toplamak ve toplanan delillerin sonucuna göre işin esası hakkında bir karar vermekten ibarettir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 03/07/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.