Yargıtay Kararı 21. Hukuk Dairesi 2013/20094 E. 2014/18299 K. 23.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 21. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2013/20094
KARAR NO : 2014/18299
KARAR TARİHİ : 23.09.2014

MAHKEMESİ : Samsun 3. İş Mahkemesi
TARİHİ : 13/09/2013
NUMARASI : 2013/351-2013/834

Davacı, işyerinin kamu işyeri olmaması nedeniyle mahiyet kodunun 4 olarak düzeltilmesine, maaş üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin reddine karar vermiştir.
Hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.

K A R A R

1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlere göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,
2-Dava, davacının Samsun İl Milli Eğitim Müdürlüğüne bağlı O.. Ye.. Yatılı ilköğretim Bölge Müdürlüğünün bünyesinde 15.1.2011 -15.12.2011 tarihleri arasında gerçekleşen çalışmalarının Avrupa Birliği Hibe Projesi kapsamında olması nedeniyle, mahiyet kodunun 4 olarak düzeltilmesi ve 5335 sayılı Kanunun 30. maddesi uyarınca maaşı üzerine konulan haczin kaldırılması istemine ilişkindir.
Anayasa’nın 141. maddesinde vurgulandığı ve HMK’nun 297 ve 298. maddelerinde de açıklandığı üzere, mahkeme kararları iddia, savunma ve tarafların anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususların, ihtilaflı konular hakkındaki delillerin tartışılması, ret ve üstün tutulma sebepleri, sabit görülen vakıaların neler olduğu ve bunlardan çıkan sonuçlar ile hukuki sebepler gösterilerek gerekçeli biçimde yazılmalıdır. HMK’nun 297/2. maddesinde de taleplerin her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerektiği açıkça belirtilmiştir.
İş bu dava, aynı zamanda bir menfi tespit davasıdır. Hem anapara hem de ferilerine ilişkindir. Mahkeme kararının gerekçe kısmında, “Kurumun başlangıçta davacının yaşlılık aylığını kesmesi gerekirken ödemeye devam ettiği, bunda davacıya kusur atfedilemeyeceği, bu nedenle de davalı Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı tarafından yaşlılık aylığının iadesi istenirken, 5510 sayılı Yasanın 96/1-b maddesi kapsamında kurumun kendi hatalı işleminden kaynaklandığından, bu işlemin tespiti üzerine ilgiliye tebliğ tarihinden itibaren 24 ay içinde yapılacak ödemelerde faizsiz, 24 aylık sürenin dolduğu tarihten sonra yapılacak ödemelerde ise bu sürenin sonundan itibaren hesaplanacak faiz ile birlikte tahsil yoluna gidebileceği” belirtilmesine rağmen hüküm fıkrasında, davanın tümüyle reddine karar verilmiş olduğu, temyize konu kararın incelenmesinden açıkça anlaşılmaktadır.
Bu durumda, gerekçe ile hüküm fıkrası arasındaki bu çelişkinin giderilmesi suretiyle gerçeğe ve hukuka uygun bir karar verilmesi gereği açıktır.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözetilmeksizin yazılı biçimde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 23.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.